Selda AVCI

Selda AVCI

Babam…

 


Babam…

Çoğu kez niyetlendim yazmaya bir türlü kelimelerimi toparlayamadım. Zihnimi kullanamadım. Kelimelerim de tıpkı benim gibi öksüz kaldı çünkü! Çok değil iki hafta öncesine kadar yetimdim, şimdi ise hem yetim, hem öksüz kaldım. Babamdı, sırtımı dayadığım dağım, ömrümü adadığım ulu çınarımdı… Fedakârdı, birimizin başına bir şey gelse kahırlanır, üzülür, uykuları kaçardı!

Son zamanlarda artık iyice hassas olmuştu yüreği, ben merhameti annem ve babamdan öğrendim. Merhamet imandandır derdi benim hafız babam! Merhamet etmeyene merhamet edilmez derdi. Bizi bunlarla büyüttüler. Kimseye zarar vermedik hayat boyu, ama gün geldi ki en büyük yaraları biz aldık! Yine de kimselere kötülük yapmadık. En ağır yaraları açanların yalanlarına bile kulak tıkadık. Bu dünyanın ötesi de var, her hesap burada görülmez ya dedik… 

Arabeskin babası Müslüm Gürses ne diyordu şarkısında hatırlayalım mı; Bilmeyiz hiç yalan dolan, böyle yaşar insan olan, onur olsun bizden kalan, biz babadan böyle gördük. Başımız dik, alnımız ak, yaşamı hep böyle sürdük, haram yemek günah yasak, biz babadan böyle gördük! Sevgi kaynar yüreğimiz, bükülmez hiç bileğimiz, kardeşliktir dileğimiz, biz babadan böyle gördük…

İncinsen de incitme derdi annem, kulağımda ki en kıymetli elmas değerinde ki küpeydi bu söz. İncindim ama incitmedim kimseyi… Kırıldım ama kırmadım kimseyi… Üzüldüm ama üzmedim kimseyi… Benim olandan vazgeçmezken, benim olmayana yaklaşmadım hiç, çünkü aldığımız terbiye kötülüğe müsait değildi bizim…

Koca çınarımdın, babamdın, beni sordun ama ben gelene kadar bekleyemeden, bu koskocaman yalan dolan dünyada onca kötülüğün, kötü insanın içinde kızını bir başına bırakıp gittin be babam… Ben senin gidişinle öksüz kaldım. Şimdi bana kim, ‘’işin rast gelsin kızım, Allah karşına iyileri çıkasın’’ diye dua edecek? Tutunacak dalım, arkamı yasladığım dağımdın babam…

Vicdanım rahat seni hiç üzmedim, incitmedim, çoğu kez aldığım yaraları sana hiç göstermedim, senin yanında hep güldüm, mutluyum babam dedim, her zaman yanında olmaya duanı almaya çalıştım, çabaladım, gayret ettim. Çünkü bilirim ki, kim kime ne ederse misli ile karşılığını yaşamadan ölmez. Ne ekerse insan onu biçer. Babanın duası eftaldir. Bedduası çabuk tutar derler. Duanı aldım elhamdülillah. Yoksa nasıl başa çıkardım arkamdan kazılan onca tuzaklarla, atılan onca iftiralarla, yapılan onca kötülüklerle? 

Hüzünlüyüm babam, içim paramparça, sen gideli bu gün tam 15 gün oldu, seni kaleme almaya ne elim vardı, ne dilim. Babam gitti derken, sanki ciğerimden kocaman bir parça kopuyor ağzıma geliyor. Gözyaşlarıma mani olamıyorum babam. Meğer ne acıymış insanın en sevdiklerini toprağa verdiği gün ki acısı… Sesim soluğum kesildi, babam diye feryadıma ağlamayan kalmadı ama sen beni duyamadın babam. Seni andığım her an sadece seni düşünüp sessiz sessiz ağlıyorum artık, her geçen gün acın içimi daha çok yakıp kavuruyor. Annemi kaybedince beni teselli edenim sendin, şimdi sende gittin, ne teselli edenim, ne de senin kadar üzelenim kaldı…

Öksüz kaldım babam, giderken beni beklemedin ya en çok canımı o yakıyor. Seni son kez göremedim, 10 dakika daha bekleyemedin, günün, saatin gelince beklemez ölüm derdin ya! Öyle de oldu be babam. Günün saatin geldi, konuşa konuşa sanki iyileşip kalkacak, hatta koşacak gibi geçtin öylece gittin. Canın tezdi ya, cenaze defin işlemlerin de aynen öyle hayatta ki gibi tez oldu, her şey tam istediğin gibiydi, ölmeden bir hafta öncesinden sana geldiğimde bana dediğin her şeyi yerine getirdik, sen rahat uyu, gözün arkada kalmasın diye… Boylu, poslu, yakışıklı, hafız babam benim, şimdi belki kavuştun tüm sevdiklerine, özlediklerine, anneme ama beni bıraktın babam. Tek tesellim, Rabbim seni ele, avuca düşürmedi, çektirmeden yanına aldı ya, mutlu gittiğin için mutlu oluyorum. Ben öleceğim kızım, yerim hazır dedin ‘’hasta yatan ölmez babam, vadesi yeten ölür’’ o nasıl söz dedim. ‘’Yeter kızım benden bu kadar hakkını helal et, işin rast gelsin’’ dedin meğer o bana ettiğin son duaymış ben bilemedim ki babam… 

Biz senden razıydık benim canımın içi babam, Allah’ta senden razı olsun, mekânın cennet, kabrin nurlarla dolsun, yaşadığım sürece her daim duamdasın. Allah rahmeti ve merhameti ile muamele buyursun… Âmin! Saygıyla…

Günün sözü; 

Ağızların tadını kaçıran ölümü sıkça hatırlayınız. Her canlı ölümü tadacaktır!

 




ARŞİV YAZILAR