TBB, ‘DEPREM DESTEK PAKETİ’Nİ AÇIKLADI 11 DEPREM ŞEHRİNE 500 MİLYON TL’LİK 89 ARAÇ VE KONTEYNER DESTEĞİ BAŞLADI
İMAMOĞLU’NDAN İKTİDARA ‘ZOR SORU’: SON 25 YILIN EN YÜKSEK
VERGİSİNİ TOPLADINIZ; NE KADARINI DEPREM KENTLERİ İÇİN HARCADINIZ?
İMAMOĞLU’NDAN İKTİDARA ‘YEREL YÖNETİMİ
GÜÇLENDİRME’ ÇAĞRISI: GELDİĞİNİZ YERİ UNUTMAYIN
TBB Encümen toplantısı, deprem felaketini yaşayan illerden Adıyaman’da gerçekleştirildi. “Daha iyi bir gelecek yerelden gelecek” başlığıyla düzenlenen toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “TBB Encümeni olarak, depremden etkilenen 11 şehrimize, yaklaşık 500 milyon lira değerinde, 89 araç ve konteyner desteğinde bulunulmasına karar verdik. TBB olarak, sadece Adıyaman'a 17 araç desteğimizle, bugün bu şehir merkezimizde olduğumuzun da altını çizeyim. Deprem bölgesi için bütçemizle aldığımız 6000 çöp konteynerinin de bölgeye dağıtılacağını, bunun 500 tanesinin de Adıyaman merkeze teslim edileceğini de ilave etmek isterim. Bundan sonra da Allah'ın izniyle, deprem bölgesinde olmaya ve katkı sunmaya, bütün gayretimizle, bütün imkanlarımızla devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
Son 25 yılın en yüksek oranda vergi tahsilatını gerçekleştiren iktidar kanadının, bu kaynakları depremden etkilenen kentlerinin yeniden yapılanmasına harcayıp, harcamadığının bilinmediğine vurgu yapan İmamoğlu, “Bakanlık tarafından vaat edilen 44 bin 352 konutun, bu zamana kadar, ne yazık ki sadece 8 bin 174’ü, yani yüzde 18’i vatandaşlarımıza teslim edilebildi. Bu yapım hızı ile konteyner kentlerde, zor koşullarda yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın çilesi ne yazık ki uzayacak” diye konuştu. İktidara, “Yerel yönetimleri güçlendirin” çağrısında bulunan İmamoğlu, “Geldiğiniz yeri unutmayınız. Halkın tercihine sırtınızı dönmeyin. Halkın tercihiyle aynı masada olursanız, itibarınızı artırırsınız. Halkın tercihiyle beraber aynı masada olmadığınız an, işiniz eksik kalır, başarısız olursunuz” uyarısında bulundu.
MERKEZ / ADIYAMAN
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Encümen Toplantısı, Adıyaman’daki bir otelde gerçekleştirildi. TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetiminde toplanan encümende; Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Artvin Belediye Başkanı Bilgehan Erdem, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ve Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel yer aldı.
“DAHA İYİ BİR GELECEK YERELDEN GELECEK”
İmamoğlu, “Daha iyi bir gelecek yerelden gelecek” başlığıyla düzenlenen toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. “2023 Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketi, ne yazık ki 11 ilimizi derinden etkilemiştir” diyen İmamoğlu, “Büyük depremde Adıyaman’da 5.953 bina yıkıldı. 8.387 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Canlarımız yitip gitti. Bugün bir kez daha, depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve başsağlığı diliyorum. Felaketleri iyi anlamak, iyi analiz etmek gerekir. Felaketlerden ders çıkarmak gerekir. 6 Şubat depremlerinde, Adıyaman’daki 107.242 meskenin 56.256'sı yıkıldı veya ağır hasarlı hale geldi” bilgilerini paylaştı.
“BİZ NİÇİN BÖYLESİ BİR SÜRECİ YAŞIYORUZ?”
“Bu, kentlerimizi yeniden yapılandırmak için, üzerinde hep beraber titizlikle düşünmemiz gereken, çok yüksek bir hasar ve kayıp oranıdır” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Biz, niçin böylesi bir süreci yaşıyoruz? Niçin böylesi bir sonuçla üzüntüyle karşılaşıyoruz? Kentsel dönüşümü hızlandırmak için çıkartılan 6306 sayılı kanun, Adıyaman gibi riskli şehirlerimizi dönüştürmek konusunda ne yazık ki arzulanan hedefe ulaşmamıştır. Bakın; sizlere bir örnek vermek isterim. Depremlerde Adıyaman Belediye Başkanlığı binası yıkıldı, ama 4 katlı Komagene Kültür Merkezi'nin camı dahi kırılmadı. Çünkü bu bina, Sanayi Teknoloji Bakanlığı’nın Avrupa Birliği fonuyla, Avrupa Birliği mevzuatlarına uygun bir şekilde yapılmıştı. Bunun altını önemle çiziyorum. Aklı ve bilimi kullanarak, afet öncesi alınan önlemler hayat kurtarırken, amacından saptırılan kanun uygulamaları ve eksiklikler, vatandaşlarımızın canına, malına ve bütün yaşama, bütün geleceğimize çok büyük zararlar vermesine yol açmıştır.”
“ADIYAMAN, DEPREMDEN SONRA KENDİNİ
YALNIZ HİSSEDEN ŞEHİRLERİMİZDEN BİRİ”
“Adıyaman, nüfus oranına göre, depremden en fazla etkilenen ikinci şehrimiz olmasına rağmen, depremden sonra ne yazık ki kendisini yalnız hisseden şehirlerimizden birisi olmuştur. Bugün Adıyaman'a yalnız ve kimsesiz olmadığını, bütün deprem bölgesine aynı hissi buradan hissettirmek adına, Türkiye'nin yerel yönetimlerini temsil eden TBB’nin encümeni, belediye başkanı arkadaşlarımla göstermek için buradayız ve sizlerin huzurundayız. Adıyaman'ın gönül yorgunu vatandaşlarına desteğimizi, yol arkadaşlığımızı göstermek, yurttaş birliğimizi, memleketin her insanının iyi bir süreci yaşamasını, duyarlı olabilmeyi, en sıkıntılı anlarımızda en yüksek seviyeye taşıyabilmeyi gösterebilmek amacıyla buradayız. Depremin üzerinden 18 ay geçmesine rağmen, Adıyaman'da elbette bizi üzen, sıkıntılı görüntüleri tespit etmiş durumdayız. Hala enkazları kalkmamış, istihdam sorunları çözülmemiş, çocuklarının eğitim akıbeti belli olmamış bir halde şehir merkezinin ne yazık ki büyük bir bölümü, ne zaman biteceği belli olmayan şantiyeler öbeği halinde sıkıntılı durumdadır.”
“VAAT EDİLEN 44 BİN 352 KONUTUN
SADECE 8 BİN 174’Ü TESLİM EDİLEBİLDİ”
“Tabii emekler vardır, çalışmalar vardır. Kurum ve kuruluşların her noktada yapmaya gayret ettiği birtakım süreçleri izlemekteyiz. Ama süreçler doğru mu işletiliyor? Doğru adımlar mı atılıyor? Elbette bunları analiz etmek, her birimizin de sorumluluğu. Nasıl bizler sorgulanıyor, denetleniyor, teftiş ediliyor isek, aslında deprem bölgesinin şu anda milletçe mercek altında tutmamız gereken, en hassas bir biçimde buradaki insanlarımızın bizlerle eşitlenene kadar, maddi olarak, manevi olarak, psikolojik olarak, yiten canlarımızı geri getiremeyeceğiz ama en azından bu süreci hakkıyla yönetebiliyor muyuz, diye bu bölgenin bu süreçte en hassas denetlenmesi, teftiş edilmesi gereken alan ve süreç olduğunu düşünüyorum. Bu yönüyle, bakanlık tarafından vaat edilen 44 bin 352 konutun bu zamana kadar, ne yazık ki sadece 8 bin 174’ü, yani yüzde 18’i vatandaşlarımıza teslim edilebildi. Bu yapım hızı ile konteyner kentlerde, zor koşullarda yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın çilesi ne yazık ki uzayacak. Gençler, geleceğini Adıyaman'da göremediği için ya göçmüş durumda ya göç etmeyi planlıyor ya da geleceğini kurma ümidi kalmamış bir şekilde, ümitsiz bir biçimde burada günlerini geçiriyor.”
TBB’NİN DEPREM BÖLGESİ DESTEK PAKETİNİ AÇIKLADI
“TBB olarak hem Adıyaman'ın hem diğer deprem şehirlerinin yanında olmayı ve çözüm arayışında emek ortaya koymayı kendimize hedef edindik. Elimizden gelen tüm güçle, deprem bölgelerine düzenli olarak destekler sunacağız. Türkiye Belediyeler Birliği'ni devraldığımızda, deprem bölgemizin kendini yalnız bırakılmış hissetmemesi için, buradan, Adıyaman'dan başlamaya kendimizi mesul hissettik. O yüzden, TBB’nin encümen toplantısı için işte buradayız, Adıyaman'dayız. TBB encümeni olarak, depremden etkilenen il, ilçe büyükşehir, belde belediyelerine yönelik araç ve çöp konteyneri desteği sunulmasına, elimizdeki imkanlar doğrultusunda karar verdik. Bu kapsamda, depremden etkilenen 11 şehrimize, yaklaşık 500 milyon lira değerinde, 89 araç ve konteyner desteğinde bulunulmasına karar verdik. TBB olarak, sadece Adıyaman'a 17 araç desteğimizle, bugün bu şehir merkezimizde olduğumuzun da altını çizeyim. Birazdan da siz değerli basın mensupları ile Adıyaman'a hizmet edecek araçların bir bölümünü buradan göstereceğiz. Keza, deprem bölgesi için bütçemizle aldığımız 6000 çöp konteynerinin de bölgeye dağıtılacağını, bunun 500 tanesinin de Adıyaman merkeze teslim edileceğini de ilave etmek isterim. Tabii bundan sonra da Allah'ın izniyle, deprem bölgesinde olmaya ve katkı sunmaya, bütün gayretimizle, bütün imkanlarımızla devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.”
“TBB’NİN ŞEFFAFLIK İLKESİ İHLAL EDİLMİŞTİ”
Yaptıkları ve yapacakları yardımların, desteklerin her birisinin şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılacağının altını çizen İmamoğlu, konuşmasını özetle şu sözlerle devam ettirdi:
“TBB, uzun yıllardır ilk kez aslında böyle bir sistemli çalışmayla, bir dağıtım mekanizmasının oluşturulduğunu yaşadı. TBB, görevi devraldığımızda, üzülerek gördük ki, bizden önce yapılan süreçlerde, dağıtımla ilgili bir kriter ya da bu tarz bir hesaplama ya da bu tarz bir disiplin çerçevesinde hareket edilmemişti. Şeffaflık ilkesi ihlal edilmişti. Ne yazık ki bu tarz hibeler de doğru dürüst aktarılmaması ve insanlarımızın bu konuda vicdanen huzursuz olması, ki bununla ilgili birtakım şikayetler yapılmasına rağmen, herhangi bir düzelme gözlenmemişti. Dönüp geçmiş sayfalara baktığımızda, güvenilir bir veriyi bile elde edememenin sıkıntısını da yaşadık. Ama biz, bundan sonra yapacağımız her desteği, her hibeyi, her katkıyı, hem bir arşive dönüştürmek hem de bir mekanizma çarpanıyla beraber analiz edilmesi hususundaki altyapıyı oluşturmakla birlikte, TBB’nin bizden sonraki süreçlerde de hesap verebilirliğini, şeffaflığını arşivlerde baki bir biçimde geleceğe de bırakma konusunda karar aldık. Bu yönüyle liyakatli, imtiyazsız, hakkaniyetli bir yoldan yürümeyi, görev aldığımız bu süreç içerisinde bütün yerel yönetimlere göstereceğimiz konusunda vatandaşlarımıza, buradan bütün arkadaşlarımla beraber taahhüt ediyoruz. Bu yüzden Belediyeler Birliği'nin dönemi içerisinde, özellikle, ‘imtiyaz değil, adalet; menfaat değil, hakkaniyet’ şiarıyla yola çıktığımızı da tekrar hatırlatmak isterim.”
“ATEŞİN SADECE DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMASINI KABUL ETMEYİZ, EDEMEYİZ”
“Kim nerede, hangi partiden, kim kime oy vermiş, vermemiş kısmı bizi ilgilendirmiyor. Seçim, bizim için 31 Mart'ta bitti. Artık bundan sonra, vatandaşımızın ayrımcılık yapmaksızın hizmet alma döneminin başladığının bilincinde olan erdemli yöneticileriz. Ve buna uygun hareket ediyoruz. Yangın yerinde siyasetin olmayacağını, bu kentlerin, bu köylerin memleketimizin her metrekaresinin, 86 milyon insanımızın eşit hissedarlığında olduğunu bilen yöneticileriz. Hepimizin aynı ortak değerlere sahip, aynı memlekette yaşayan yurttaşlar olduğunu da biliyoruz. Her vatandaşımızın acısı, her vatandaşımızın yaşadığı derin travmanın, bizim çözmek zorunda olduğumuz sorunlar olduğunu da biliyoruz. Acılarımız ortak, sevinçlerimiz ortak, kaderimiz ortak. O yüzdendir ki ateşin, sadece düştüğü yeri yakmasını elbette kabul etmeyiz, edemeyiz. Bu memleketin neresine ateş düşmüşse, hepimizin ciğeri yanar ve yanmalıdır da. Birlikte düşünmeliyiz. Biz; neşesi ortak, derdi ortak bir Türkiye özlemindeyiz. Depremden sonra, milletçe, 11 ilimize nasıl hep birlikte koştuğumuzu dün gibi hatırlıyorum. Allah bir daha yaşatmasın. Ve afetle karşı karşıya geldiğimizde, inşallah hep beraber sorunlarını gidermiş bir toplum, millet, yönetim, devlet; bütün kurumlarıyla bir süreci yakalamış olalım.”
“MESELE, SADECE BİNA YAPMA MESELESİ DEĞİLDİR”
TBB olarak, deprem bölgesiyle ilgili kapsamlı bir rapor hazırladıklarını aktaran İmamoğlu, çıkan sonuçları devletin ilgili tüm kurum ve kuruluşlarıyla paylaşacaklarını kaydetti. TBB olarak, deprem bölgesiyle ilgili çalışma grubu kurduklarının altını çizen İmamoğlu, sürecin Diyarbakır Büyükşehir ve Adıyaman Belediye Başkanlarınca koordine edileceği bilgisini paylaştı. Aynı kapsamda başlatacakları kampanyalarla, deprem bölgesi şehirlerini, dayanışma amaçlı olarak kardeş kentlerle buluşturacaklarını kaydeden İmamoğlu, “Bilinmelidir ki mesele, sadece bina yapma meselesi değildir. Mesele, birçok duygunun korunması meselesidir. Kentlerin tarihi dokuları, kentlerin duyguları, kentlerin yaşanmışlıkları ve bundan sonraki hayalleri, çağı yakalama konusunda atılacak adımlar… Burada yeni doğan bebelerimizden en yaş almış bireyimize, engelli vatandaşlarımızdan spor yapmak isteyen yetenekli çocuklarımıza kadar, herkesin konularıyla muhatap olma konusunda yapacakları olduğunu hatırlatarak, meseleyi tekraren bir seferberliğe dönüştürmenin önemli olduğunu duyurmak isterim” dedi.
11 KENTE “YALNIZ DEĞİLSİNİZ” MESAJI
Adıyaman özelinde, deprem felaketini yaşayan 11 kente “yalnız değilsiniz” mesajı veren İmamoğlu, konuşmasını özetle şu sözlerle tamamladı:
“Ülkeler var; düşmanlarla mücadele ediyor. Ülkeler var; hastalıklarla mücadele ediyor. Ülkeler var; afetlerle mücadele ediyor. Açıkçası, bizim başka bir mücadelemiz daha var. Adalet duygusunu kaybetmiş olanlarla da mücadele ediyoruz. Deprem felaketinin, kesinlikle hepimize ortaklaşabilme, yardımlaşabilme kabiliyetini ve her türlü baskıya rağmen içinde yeşerttiği adalet duygusunu da hatırlattığını unutmayalım. Biz bildiğimiz ve bütün milletin fıtratında var olan hakkaniyetli yoldan ilerlemeye devam edeceğiz. Bunun bizim geleceğimizin teminatı olduğunun, milletimizin birlik ve beraberliğinin teminatı olduğunun, 86 milyon insanımızın eşit, hür bireyler olduğunun, teminatı olduğunun bir başlangıç noktası olduğunun farkındayız. Millet, bu anlamda çok önemli anlarda, önemli kararlar vermiş bir millettir. Çünkü biz, görüyor ve biliyoruz ki, yaşanan her şey onların şahitliğinde oluyor. Ve daha iyi bir geleceğin yerelden gelebileceğini bilen de bir ekibiz. Biz, milleti tek ve bir bütün olarak görüyoruz. Kim hangi partiye oy vermiştir? Nerelidir? İnancı, etnik kökeni değil, 86 milyon insanımıza, ‘canım vatandaşımız’ olarak bakıyoruz. Bizim tek derdimiz, istisnasız tüm milletimizin refahı ve mutluluğudur.”
“DEVLETİN VERGİ GELİRLERİNİN, 25 YILIN EN
YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTIĞINI GÖRÜYORUZ”
“Ülkemizin yaşamaya devam ettiği ağır ekonomik buhran yüzünden de açıkçası, şehirlerimiz zor durumdadır. Şehirlerimizde yaşayan her 4 haneden 1’i, yaptığımız araştırmalarda yardıma derin muhtaç bir biçimdedir. Bu sayı, Adıyaman gibi deprem şehirlerinde neredeyse 2 haneden birine, 3 haneden birine düşmektedir. Bu yükselme, vatandaşlarımızın ihtiyaç haritasındaki ivmelenme, bizi derinden üzüyor. Halbuki devletin vergi gelirlerinin, bu sene 25 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını da görüyoruz. Vergi tahsilinde hiçbir sorun yaşanmadığını da görüyoruz. Ocak-Temmuz 2023 arasında, 2 trilyon 52 milyar lira vergi toplanmıştı. Bu yıl aynı dönemde, tam 3 trilyon 825 milyar lira vergi toplandı. Bu, hepimizin milli geliri. Toplanan tarihin en yüksek vergi rakamının ne kadarının depremden etkilenen kentlerinin yeniden yapılanmasına veya bunun gibi elzem önemli konulara harcandığını, açıkçası bilmiyoruz.”
“DEVLETİN VERGİLERLE YAPMASI GEREKENLERİN
TABLOSUNUNUN İÇ AÇICI OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
“Öte yandan, devletin vergilerle yapması gereken temel kamu hizmetlerine baktığımızda da gördüğümüz tablonun iç açıcı olmadığını görüyoruz. Sağlık, eğitim, sosyal hizmet harcamalarında yıldan yıla erime olduğunu, orta direğin de nasıl eridiğini, bittiğini ne yazık ki acı bir biçimde yaşıyoruz. Çünkü, vatandaşlarla birebir, en derinden, etkili yaşayan, onu gören kişiler, burada gördüğünüz, Türkiye'mizdeki bütün belediye başkanlarının temsilcisi, heyet ve o ruhtur. Milletimizin hem daha çok vergi verip hem daha az ve kalitesiz hizmete razı gelmesi bekleniyor. Tabii bu adaletsizlik karşısında sessiz kalacak değiliz. Açıkçası, başımıza ne geldiyse aslında, adaletsizlik yüzünden gelmiştir. Bu bağlamda, adaletsizliği gidermek ve milletin iradesinin önüne hiçbir geçen hesabın kazanamayacağını, tekrar tekrar, cesaretle dile getirmekten de vazgeçmeyeceğiz. Biz, hizmet etmenin derdindeyiz.”
“BURADAN DUYURUYORUZ: YEREL YÖNETİMLERİ GÜÇLENDİRİN”
“Buradan duyuruyoruz: Yerel yönetimleri güçlendirin. Hükümetin bireylerine, geçmişi yerel yönetimden gelen orada bulunan yöneticilerin dikkatine sunuyorum. Geldiğiniz yeri unutmayınız. Yerel yönetimleri güçlendirin. Halkın tercihine sırtınızı dönmeyin. Halkın tercihiyle aynı masada olursanız, itibarınızı artırırsınız. Halkın tercihiyle beraber aynı masada olmadığınız an, işiniz eksik kalır, başarısız olursunuz. Başarısız olmanız, burada bulunan hiçbir arkadaşımı mutlu etmez. Hükümet daha başarılı olsun. Yarın başka bir hükümete talip olanlar, daha daha başarılı olmak için mücadele etsin. Bizim aşağıya inmemiz, ekonomik veriler olarak sıkıntı yaşamamız, milletimizin derinden etkilenmesi bizi üzer. Bu bakımdan sizin de başarılı olmanız, deprem bölgesinde daha farklı hizmetleri, daha güçlü hizmetleri yapabilmeniz, daha şeffaf, daha katılımcı, daha kapsayıcı, daha hesap verebilir bir alan oluşturmanız açısından, masanıza, belediye başkanlarını davet edin.”
“AKSİ TAKDİRDE, MEŞRUİYETİNİZİ SORGULATIR HALE GETİRİRSİNİZ”
“Masanızdaki en ana koltuklarından birisi, belediye başkanına aittir. Çünkü onlar, yerelde insanlarımızın, vatandaşlarımızın, yurtsever 86 milyon vatandaşımızın tercih ettiği, seçtiği insanlardır. Onları masaya oturtmanız, sizin de meşruiyetinizi arttırır. Aksi takdirde, meşruiyetinizi sorgulatır hale getirirsiniz. Milletimizin takdirine saygı duymanızı ve bu anlamda hareket etmenizi istiyoruz. Belediyelere daha fazla kaynak aktarmanızı, belediyelerin zor günlerinde onların zorlanması için değil… Bir borcu mu var, bir harcı mı var? Bunu nasıl ortak akılla çözebilirsiniz; ona bakmalısınız. Bakın SGK borçlarıyla ilgili 24 maddelik önerimizi bakanlığa ilettik. Oturunuz, belediyelerle düşününüz ve çözümlerinizi belediyelerle bulmaya gayret ediniz. Biz, bütün partilerle iş birliği yapma gayreti içerisindeyiz. Yok efendim Cumhuriyet Halk Partisi, yok DEM Parti. Veya İYİ Parti. Veya Yeniden Refah Partisi. Ya da MHP'li ya da AK Partili ya da diğerleri… Bu ülkenin partilerine, partilerinden dolayı ceza kesmeye kalkmayınız. Bunun özellikle altını çizmek istedim. Bu manada adaletsizliğe karşı duruşumuz nettir. Biz, hizmet etmenin derdindeyiz. Tek gündemimiz, ülkemizin 81 ilinde yaşayan tüm vatandaşlarımızın dertlerine çözüm bulmak. Ateş, bugün Adıyaman'a düşmüştür. 11 ilimize düşmüştür. İş başa düşmüştür. ‘Gayret bizden, tevfik Allah'tan’ diyorum.”