Prof. Dr. Mesut Başıbüyük: "30 yılda afet sayısı 40’tan bin 475’e çıktı"

Prof. Dr. Mesut Başıbüyük: yeniyolgazetesi.com
IHA

Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, iklim değişikliği nedeniyle maruz kalınan meteorolojik afetlerin sayısının artacağını söyleyerek, "30 sene önce yılda 35-40 civarında meteorolojik afet kaydedilirken, 2023 yılında bu rakam bin 475’e ulaşmış" dedi.


Dünyada su kaynaklarının kuruması, kirletilmesi, doğa tahribatı gibi olumsuzlukların ortaya çıkardığı ve iklim değişikliği, birçok aşırı hava olaylarına neden oluyor. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, küresel iklim değişikliği ve bunun etkileri hakkında İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

 

 

 

"Meteorolojik afetlerin sayısı artacak"

 

Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, okyanus yüzey suyu sıcaklık değerleri ve hava sıcaklık değerlerine bakıldığında tüm zamanların rekorunun kırıldığını gördüklerini söyleyerek, “Dolayısıyla artan deniz yüzey suyu sıcaklıkları, artan hava sıcaklıkları kendisiyle beraber bu meteorolojik afetlerle beraberinde getiriyor. Şimdi bunu zaten çok net bir şekilde görüyoruz. Geçen ay içerisinde yani son belki 40-45 aydan beri sürekli rekor kırılıyor. Ve son bir sene içerisinde de bu marjın yani artan sıcaklık artışı veya deniz, yüzey suyu sıcaklığı artışının çok yüksek değerlere ulaştığını görüyoruz. Yani 40 senede, 50 senede meydana gelen artış kadar neredeyse bir artış yanıyor. Şimdi biz bundan şunu beklememiz gerekiyor. Bu bizim maruz kalacağımız meteorolojik afetlerin sayısını artıracak. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yıllık iklim değerlendirme raporlarına baktığınız zaman bundan yaklaşık 30 sene önce yılda 35-40 civarında meteorolojik afet kaydedilirken, 2023 yılında bu rakam bin 475’e ulaşmış” şeklinde konuştu.

 

 

 

"Bunların hepsi iklim anomalisi"

 

Çok sıcak bir kış yaşanıldığını kaydeden Prof. Dr. Başıbüyük, “Çok az kar yağışı yaşadık ve hemen arkasından yoğun toz fırtınalarına da maruz kaldık. Bunların aslında hepsi iklim anomalisi ve bir meteorolojik afet olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi bu yaşanan sıcak hava dalgalarından sonra bu meydana gelen yağışlar da gördüğünüz gibi ani sel şeklinde. Çok kısa zaman içerisinde yeryüzüne inen yağışlar çoğu zaman insanların işine yaramaktan ziyade zarar veriyor. Şimdi hububat hasadının tam ortasındayız. Muhtemelen Çukurova bölgesinde Akdeniz Bölgesi’nde belli bölgelerde ciddi manada zarar vermiş olabilir” dedi.

 

 

 

"Herkesin yaşantısını daha mütevazı bir hale getirmesi lazım"

 

Şehirleri yaşanan iklim afetlerine karşı daha dayanıklı hale getirmek gerektiğinin altını çizen Başıbüyük, “Bizde yaşanan metrekareye 50-60-70 kilogram yağışın aslında bu kadar şehirlerde hasara neden olmaması lazım. Bu yaşanan hadiselerin tamamında bizim kendi yaşam tarzımız var. Yani daha fazla tüketme, daha fazla seyahat etme, daha fazla hareketli olma. Dolayısıyla şimdi baktığınız zaman insanlar bu kadar çok ham maddeyi, enerjiyi tükettikleri zaman bunu doğanın kaldırabileceği bir kapasite var. Doğanın bunu kaldırmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Dolayısıyla bireysel olarak da herkesin aslında biraz daha kendi yaşantısını daha mütevazı bir hale getirmesi lazım” ifadelerini kullandı