Doç. Dr. Berat Akıncı, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının uluslararası kamuoyunda büyük bir tepki oluşturduğunu ifade etti. Akıncı, "Bu zulüm, farklı ülkelerden halkları bir araya getirdi. Kamuoyu baskısı sayesinde hükümetler artık bir duruş sergilemek zorunda kalıyor. Bu da küresel vicdanın harekete geçtiğini gösteriyor" dedi.
Küresel vicdanın canlanmasının uluslararası hukuk açısından önemli bir adım olduğunu belirten Akıncı, "Güçlü olduğu için her şeyi yapabileceğini düşünen devletler artık sınırlandırılmalı. Bu hareket, sadece Filistin için değil, tüm mağdur halklar için bir umut ışığıdır" ifadelerini kullandı.
Filistin’i tanıyan ülkelerin verdiği mesajın yalnızca İsrail’e değil, bu zulme dolaylı destek veren ülkelere de yöneldiğini vurgulayan Akıncı, “Bu güçlü mesajı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin hem liderleri hem vatandaşları doğru okumalı. Aksi halde uluslararası düzenin geleceği tehlikeye girebilir” şeklinde konuştu.
BM’nin kuruluş amacının artık yerine getirilemediğini savunan Akıncı, "Birleşmiş Milletler, savaşları önlemek ve barışı korumak için kuruldu. Ancak mevcut yapısıyla bu hedefe ulaşamıyor. Sistemin köklü bir reforma ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sözü bu noktada çok anlamlı. Beş ülkenin veto hakkıyla dünya düzeni sağlanamaz" dedi.
Akıncı, Filistin’i tanıyan ülkeler arasında ABD’nin müttefiklerinin de yer almasının Washington üzerindeki baskıyı artırdığını belirtti. "İngiltere, Fransa ve bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanıması, ABD’nin de tutumunu gözden geçirmesine neden olabilir. Yakında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’la yapacağı görüşmede bu konu öncelikli gündem maddelerinden biri olacak" diye konuştu.
Bölgedeki barış çabalarının önemine dikkat çeken Akıncı, "Türkiye'nin temel görüşü net: Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Filistin ve çevresini bir barış bölgesine dönüştürmek zorundayız. Zalimliğin olmadığı, insanların huzurla yaşadığı bir Orta Doğu mümkün" diyerek sözlerini tamamladı.