TBMM Başkanı Kurtulmuş, Ord. Prof. Dr. Abdülkadir Noyan Konferans Salonu’nda düzenlenen ’Ankara Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı’ açılış töreninde akademisyenlerle ve öğrencilerle bir araya geldi. ’Türkiye’yi Yarınlara Taşımak’ başlıklı açış dersini gerçekleştiren Kurtulmuş, Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde şehit olan Piyade Uzman Çavuş Recep Parlak ve Suriye’de terör örgütü mensuplarınca açılan ateş sonucu Gaziantep’te kaldırıldığı hastanede şehit olan kıdemli baş polis memuru Hüseyin Şimşek’e Allah’tan rahmet diledi. Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgenin emperyalistler tarafından neoemperyal bir savaş alanı haline getirildiğini söyleyen Kurtulmuş, "Dün Çanakkale’de, Anadolu’nun farklı yerlerini işgal ettiklerinde karşımıza düzenli ordularıyla çıkanlar, ne yazık ki bugün Türkiye’yi kuşatmak, hatta daha da geniş anlamda bu coğrafyayı bir ateş çemberine çevirmek ve kendi menfaatlerinin en maksimum seviyede sağlanmasını temin etmek için ismini de zarif bir şekilde koydukları ’vekalet savaşları’ üzerinden bölgemizi dizayn etmeye çalışıyorlar" diye konuştu.
"Karşımıza çıkarılan emperyalist aparatları kırıp bir kenara atacağız"
Kurtulmuş, terör örgütlerinin yalnızca kendi başlarına hareket etmediğini belirterek, "Bunlara lojistik destek sağlayan, istihbarat, silah destekleri veren ve hatta kendi ülkelerinin başkentlerinde siyasi destekler verenlerin kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Dün bu milletin kurtuluş mücadelesinde verdiği savaş, bugüne göre çok daha kolay, çok daha açık bir savaştır. Ama Allah’ın izniyle dün nasıl kurtuluş mücadelemizin arkasından yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni Osmanlı
imparatorluğunun külleri üzerinden inşa edebildiysek, hiç şüphemiz yok ki bugün karşımıza çıkarılan bu emperyalist aparatları da kırıp bir kenara atarak ikinci yüzyılımıza çok daha güçlü, çok daha büyük, çok daha müreffeh bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Onun için bu mücadelede birlik ve beraberlik içerisinde yolumuza devam etmek durumundayız" dedi.
Terörle sonuna kadar mücadele edileceği mesajını veren Kurtulmuş, "Terörle mücadelemizde sadece son terörist kalmayıncaya kadar değil, onun çok ötesinde terörün arkasındaki terörün arkasındaki bütün nedenler ve destekler ortadan kaldırılıncaya kadar bu aziz millet bu mücadeleye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
"Güçlü ve öncü bir Türkiye’yi kurmak hedefimizdir"
Kurtulmuş, mandacılığa karşı bağımsız Türkiye idealinin bir asır sonra geldiği noktada Türkiye’nin ayakları üzerinde güçlü şekilde duran bir ülke olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye’nin her alanda tam bağımsız ülke olarak ileriye gitme hedefi yeni hedefimiz olarak ortaya konulmalıdır. Her alanda artık ’tam bağımsız Türkiye’ idealini benimsemek noktasındayız. Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma hedefi bizim için geride kalmış bir hedeftir. Bundan sonraki hedefimiz dünyadaki bütün çağdaş medeniyetlerin üstüne çıkabilecek, onlara ciddi şekilde üstünde yer alacak güçlü ve öncü bir Türkiye’yi kurma hedefi olmalıdır. Bu hedefler çerçevesinde Türkiye’nin önünün açık olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Mevcut dünya durumunda çok daha güçlü ve kendisinden güç alan bir Türkiye’ye ihtiyaç olduğunu dile getiren Kurtulmuş, sağlam bir toplumsal yapıya sahip olmayan bir ülkenin ileriye gidemeyeceğini belirtti. "Türkiye’nin ikinci yüzyılında sağlam bir toplumsal yapıyı her bakımdan güçlendirmek, daha fazla kuvvetlendirmek zorundayız" diyen Kurtulmuş, farklılıkların toplumsal gücün bir parçası olarak bilinmesi gerektiğini söyledi.
"Türkiye’nin artık yeni bir anayasa yapma mecburiyeti olduğu ayan beyan ortadadır"
Kurtulmuş, bazı Batılıların Türkiye’ye ’demokrasi dersi’ vermeye çalıştığını, ancak Türkiye’nin dünyada bedeli en ağır ödenmiş demokrasiye sahip olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Şimdi önümüzde standartları yüksek bir demokrasiyi kurmak mevzu bahistir. İnşallah bu amaçla da devam edeceğiz. Bu çerçevede Türkiye’de adalet sisteminin, siyaset kurumunun, siyasi partilerin, sivil toplumun güçlenmesi Türkiye’nin ikinci yüzyılındaki önemli hedeflerinden birisidir. Bu meyanda, özellikle Türkiye’nin artık yeni bir anayasa yapma mecburiyeti olduğu ayan beyan ortadadır. Bunun için TBMM olarak öncülüğünü yapacağız ve inşallah bütün siyasi partilerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, adalet camiamızın, herkesin fikirlerinin tartışıldığı ve sonuçta milletin büyük çoğunluğunun ’evet bu oldu, içimize sindi’ dediği yeni bir anayasayı inşallah bu millete hep birlikte kazandıracağız. Daha doğrusu milletimiz bu yeni anayasayı yapabilecek bir gücü ortaya koyacaktır. Yeni anayasa sözü ya da anayasanın çok kuvvetli şekilde değiştirilmesi hedefi yeni bir söz, yeni bir talep hiç değildir. Hele hele bir fantezi değildir."
"Anayasa önerisini TBMM yerine getirecek"
Yeni anayasanın Türkiye için bir zorunluluk haline geldiğini kaydeden Kurtulmuş, "Ümit ediyorum ki Türkiye, yeni, özgürlükçü, katılımcı, kapsayıcı, çağdaş, milli, yerli bir anayasa yaparak, özellikle insan odaklı hak ve özgürlükleri geliştiren yeni bir anlayışla artık yeni bir anayasaya kavuşacaktır. Cumhuriyetimizin ikinci asrına girerken sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye’nin kurulabilmesi için Allah’ın izniyle böyle bir öneriyi TBMM yerine getirecek, bu bizim boynumuzun borcu olarak milletimize karşı sorumluluğumuz olacaktır" diye konuştu.
"Sağlam aile yapımızı güçlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız"
Türkiye’nin toplumsal yapısının en güçlü alanlarından birisinin sağlam aile yapısı olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de aile yapısını tehdit eden birtakım akımların, hem de sözde çağdaşlık adı altında gündeme getirildiğini hep beraber görüyoruz. Sağlam aile yapımızı güçlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız ve hep beraber güçlü bir şekilde aile yapısını korumak için milletimizin bu gücünü seferber edeceğiz. Dünyanın birçok yerinde aile yapısını ortadan kaldırmak için çıkan birtakım sapkın ideolojilerin Türk milletini de esir almasına müsaade etmeyecek, bu konuda uyanık olacağız ve milletimizin en büyük değeri olan aile değerini önümüzdeki yüzyılın yapıcı unsurlarından birisi olarak ele alacağız" ifadelerini kullandı.
Teknolojik bağımsızlığın önemine işaret eden Kurtulmuş, "Eğer Türkiye 1978’de İtalyanlar ile ortak bir şekilde kendi uçağını yapabilmiş olsaydı, inanın bugün ne F-16 ne de F-35 tartışmasının içinde olacaktık. Türkiye her alanda üreten, yürüyen, büyüyen bir ülke olmak durumundadır. Özellikle yüksek teknoloji alanında atılacak her adımın Türkiye’nin geleceği için ne kadar önemli olduğunu ifade etmek isterim" değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, güçlü bir Türkiye ekonomisinin Türkiye’nin ikinci yüzyılında önemli olacağını dile getirerek, "Vesayet odakları artık tarihin çöplüğüne atılmıştır. Ne Türkiye’nin içerisinde ne de dışarısında iç ve dış vesayet odakları Türkiye’yi asla ve asla bu kutlu yürüyüşünden geri çevirebilecek bir güce sahip değildir. Allah’a çok şükür bundan sonra da olmayacağına inanıyoruz" dedi.