Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 2023- 2024 eğitim öğretim yılı öncesinde okul öncesi ile ilkokul 1 ve liselerin 9'uncu sınıf öğrencileri için hazırlanan okula uyum programı ve rehberlik uygulamaları bugün başladı. 8 Eylül'e kadar sürecek uyum programı dahilinde okul öncesi, ilkokul 1 ve lise 9'uncu sınıf öğrencileri okulları, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldi.
Okul öncesinde aile ve çocuklarla düzenlenecek uyum sürecine destek olmak amacıyla hazırlanan rehberde, uyum haftasına yönelik uygulama çizelgesi ile 12, ilkokul 1'inci sınıflar için 9 etkinlik örneğine yer verildi.
Milli Eğitim Bakanlığı, ayrıca öğrenciler için toplam bin 166 farklı kitaptan oluşan yaklaşık 192 milyon ücretsiz ders kitabı ve yardımcı kaynağı okullara dağıttı.
Uyum döneminin okul öncesi ile ilkokul 1'e başlayacak çocuklar ve aileleri için sancılı geçtiğini belirten NLP Uzmanı Nurhan Akbuğa, "Heyecanın yanında anneden ayrılma endişesi hem anne hem de çocuk için psikolojik zorluklara neden oluyor. Çocuklar, annesinin onu bırakacağını, zor durumda kalırsa annesinin ona ulaşamayacağını düşündüğünden korkup ağlayabilir. Çocuk bunun fiziksel olarak her an mümkün olmadığını ama istediği zaman anneyi yanında hissedebileceğini öğrenmeli. Ebeveynlere sorunla başa çıkmaları için evlatlarını okula bırakırken kendilerine ait küçük bir eşyayı okulun bahçesinde veya evden çıkmadan vermelerini öneririm" dedi.
Öte yandan Erzincan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Bedir Limon’da, okul alışverişlerin yerel esnaftan yapılması konusunda çağrıda bulundu.
“En güvenli malzemeler sezonluk satıcılarda değil mahallenin kırtasiyeci esnafında bulunur” diyen Limon, “Markası ve nerede üretildiği belli olmayan, CE ve TSE damgası olmayan birçok ürün maalesef piyasada daha çok görülüyor. Geleceğimizin mimarı olan öğrencilerimiz eğitim alırken sağlıklarından olmamalı. Rengârenk ve süslü kırtasiye malzemelerinin dış görünüşüne alınmamalı. Alınacak kırtasiye malzemelerinin içeriğine çok dikkat edilmeli. İnternet üzerinden yapılan reklamlara ve yollarda eğreti tezgâhlarda sezonluk olarak satılan albenili kırtasiye malzemelerinden uzak durulmalı. Tüm kırtasiye malzemelerinde yer alan logolarda ‘CE’ belgesi mutlaka olmalı, sağlığa zararlı madde içermez kaşesi bulunmalıdır. Kazancını bu kente yatıran, kaderini ve yaşantısını bu kente bağlamış yerel esnafımıza sahip çıkmak bir vatandaşlık görevidir. Büyük çoğunluğu yerli sermayeli olmayan, sokak aralarına kadar giren ve bu kente hiçbir katkısı olmayan zincir marketler, tüketici üzerinde etkili olmaya çalışarak yerel esnafımızın sonunu hazırlamaktadır. Okul Sezonu nedeniyle raflarını kırtasiye, konfeksiyon ve ayakkabı ile dolduran marketlere mutlaka dur denilmeli, Marketlerde kırtasiye, ayakkabı ve giyim ürünlerinin satışı yasaklanmalı. Kırtasiyeci esnafımız et satmıyor, ama marketler kırtasiye ürünü satıyor. Ayakkabıcı esnafımız sebze satmıyor, ama market ayakkabı satıyor. Bu konuda düzenleme yapılmasını başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere diğer yetkililerden bir kez daha talep ediyoruz.” dedi.