Elazığ Medilines Hastanesinde görevli Beyin Cerrahı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Koparan ‘Hidrosefali’ hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Hidrosefali hastalığının zamanında teşhis konmadığında çok büyük oranda ölümcül bir hastalık olduğunu belirten Beyin Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Koparan, “Beyin kendi gerekli olan ihtiyaçları gidermek kuru ağırlığının çok çok altına düşmesini sağlayan ve yüzeyinin ıslak kalması amacıyla su ihtiyacı olup bunu üreten bir yapıdır. Günlük olarak 3 devir halinde toplamda 500 cc beyin omuriliğinin su üretimi mevcuttur. Bu üretilen sıvı, su keseleri ventrikül diye adlandırdığımız yapılardan kendilerine ait deliklerle omuriliğe doğru akıp omurilik içerisinde sirkülasyonu sağlayan bir döngüye sahiptir. Bu geçiş güzergahlarında ve deliklerde herhangi bir nedenle tıkanıklık olduğu zaman suyun, ventrikülden diğer ventriküle geçişi engellenir ve engellenmenin ön tarafında da su birikimi başlar. Su geçişlerinde engel olabilecek besinlerin içerisindeki yüksek protein yapı veya kanalın herhangi bir nedenle tıkalı olması yapısal olarak ya da kaza geçiren bir hastada ortaya çıkan kan bir süre sonra orada ki deliklerden geçerken süzgeçten geçtiği sürece tıkanıklığa sebep olabilen bunun sonucunda da hastada klinik bulgular ortaya çıkmaya başlar. Eğer ki bu hasta yeni doğan bir bebekse ve kafada bulunan bıngıldak diye adlandırdığımız kemik yapılar tam olarak gelişmediği için beyin esneme yapıyor. Su biriktikçe baş büyümeye başlayacaktır. Baş büyümeye başladıkça göz kapakları yukarıya doğru çekilip batan güneş manzarası dediğimiz bir tablo ortaya çıkacaktır. Beyin içi beyni arttıkça bebekte kusmalar ve iştahsızlık görülecektir. Bu gibi durumlar görüldüğünde hidrosefali gelişmiş demektir. Bazı durumlarda da beyin, bu hidrosefali tablosuna giderken o delikleri yüksek basınçla aşar ve kliniğini kendiliğinden yenmiş olur. Bu tabloya da ares hidrosefali diyoruz. Erişkin de ise böyle bir durum söz konusu olmadığı için beyinde su biriktiği anda tablo çocuğa göre çok daha gürültülüdür. Erken dönemde teşhis konamamışsa ani bir şekilde ölüme sebebiyet verecek kadar çok ciddi sorunlar ortaya çıkartır. Bu hastalık erişkinlerde çok ciddi bir baş ağrısına, bulantı kusma ve dengesiz yürüme gibi hastalıklara sebep olur. Hidrosefali hastalığı teşhis edildiği anda yapılacak olan şey, suyun geçişini sağlayacak koridor oluşturmaktır. Eğer ki geçişte bir zar şeklinde yapı oluşmuşsa buna endeskop denilen alet yardımı ile girilerek zarın açılması gerekiyor. Bu yöntem yapılamıyorsa beyin içerisine şant denilen bir sistem konup o şantın bir ucu boyundan geçilerek beyine diğer ucu ise karna verilerek suyun tahliye edilmesi gerekir. Hidrosefali hastalığı son derece önemlidir. Bunlarda erken teşhis ve tedavi, hayat kurtarıcıdır. Baş ağrısı deyip geçmemek gerekiyor’’ diye konuştu.