Saadet Partisi Adıyaman Belediye Başkan adayı Haşim Asnuk, basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelerek seçim çalışmaları ve projelerine ilişkin detaylı bilgiler paylaştı.
Asnuk, yaşanan felaketin yıldönümünde ve hâlâ acıların taze olduğu bir dönemde seçim kampanyasına başladıklarını belirterek, "Toplumumuzun hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak bir seçim çalışması yapacağız" dedi.
Asnuk'un açıklamaları şöyle devam etti: "Şehrimiz bu zor dönemde sorumluluktan kaçamazdı. Kimin elinden ne geliyorsa bu sorumluluğu alması insani, ahlaki ve siyasi bir zorunluluktur. Biz de bu sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz ve Adıyaman'a hizmet etmek için buradayız."
Adıyaman'ın yaşadığı sıkıntıları dile getiren Asnuk, "Birçok insanımızı kaybettik, bir kısmı da yaşam zorlukları nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Ancak maalesef sesimizi duyuramadık ve yardımların geç gelmesiyle daha fazla can kaybına sebep olduk. Yerel yöneticilerin bu durum karşısında neden sessiz kaldığını anlamak mümkün değil" şeklinde konuştu.
Adıyaman'ı yeniden imar etmek ve halkın huzuruna çıkmak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Asnuk, haftanın bir gününü "Halk Günü" ilan edeceklerini ve doğrudan halkın sorunlarını çözmek için çaba göstereceklerini belirtti.
Yaşanabilir, çevre dostu ve depreme dayanıklı müstakil yapılar inşa ederek Adıyaman'ı marka bir şehir haline getirmeyi hedeflediklerini söyleyen Asnuk, ortak akıl ve şeffaflık ilkesiyle hareket edeceklerini ve Adıyaman'ın tüm renklerini temsil etme fırsatı sunacaklarını vurguladı.
Son olarak, seçim kampanyalarının insani vicdani sorumluluklar çerçevesinde sürdürüleceğini dile getiren Asnuk, "Adıyamanlı kardeşlerimizin takdiri her zaman başımızın üzerindedir" diyerek sözlerini noktaladı.
Haşim Asnuk’un basın mensuplarına yaptığı açıklama şöyle:
“Malumunuz yaşadığımız felaketin yıldönümünde, acılarımızın hâlâ bu kadar taze olduğu bir dönemde yine bir seçim dönemine girdik.
TÜİK verilerine göre nüfusumuzdan yaklaşık 31 bininin eksildiği, büyük bölümünü kaybettiğimiz, bir kısmının yaşam zorlukları sebebiyle hicret ettiği, 118 bin insanımızın geçici yaşam alanlarında kalmak zorunda olduğu bir dönemde siyaset yapmak, seçim çalışması yapmak oldukça zor. Böyle zor bir dönemde toplumumuzun hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak bir seçim çalışması yapacağız.
“Şehrimiz Bu Haldeyken Sorumluluktan Kaçamazdık”
Bu il bu hâldeyken kimin elinden ne geliyorsa bu sorumluluktan kaçması insani yönden, ahlaki yönden ve siyasi yönden kabul edilebilir bir şey değil. Bizim de elimizde bu kente hizmet etmek ile ilgili bir bakışımız var. Bu bakış bizi zorunlu bir şekilde sorumluluk almaya itmektedir. Biz de bu sorumluluktan kaçmadık" Bu süreçte Milletimize faydalı olma, dertlerini en aza indirme, en hızlı şekilde şehrimizi o güzel özlenen günlerine getirme çabası dışında bir niyetimiz olmayacaktır.
Bu vesile ile burada yaşayan hepimizin malumu, bazı sıkıntıları ifade etmemiz gerekiyor. Bunca acı ve sıkıntı yaşanırken, binlerce insanımızı yitirirken maalesef sesimizi ötelere duyuramadık. Yardımların geç gelmesi, daha fazla can kaybımıza sebep oldu genel yönetimin yerele daha az kaynak aktarmasına sebep oldu ve halkımız daha fazla sıkıntı çekmek zorunda kaldı. Bu sıkıntılar halen de çözülmüş değil. Yerel yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ne yapıyor anlamak mümkün değil.
“Yerel Yöneticiler Üstlerine Şirin Şirin Görünmek Adına Bu Şehre İhanet Ediyor”
Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanı Toki ilk etap konutları ve bir dizi açılış için ilimize teşrif etti. Yaklaşık 80 bin bağımsız bölümün depremde kullanılmaz hale geldiği depremde en fazla yara alan illerden olduğumuz halde teslim edilen konut sayısı depremi neredeyse hissetmemiş şehirlerle aynı. (2798 konut, İlçeler ve köy evleri dahil.) Bunun sebebi merkezi yönetime şirin görünme çabası içindeki kendi ellerimizle seçtiklerimizin Hiçbir şey yolunda gitmiyorken verdikleri her şey yolunda mesajıdır.
Viran olmuş güzelim şehrimizi ruhuna uygun bir şekilde eski Adıyamanımızla bağını koparmadan yeniden imar etmek ve var gücümüzle çalışmak için halkımızın huzuruna çıkıyoruz.
“Haftanın Bir günü Halk Günü”
Adıyaman’ımızın sorunlarını biliyoruz, protokol siyaseti yerine şeffaf bir belediyecilik anlayışı ile kaynakları doğru kullanarak, önceki başkanlarının devamı “rutin belediyecilik” anlayışının dışında zor zamanların gerektirdiği daha radikal, pratik ve faydacı bir anlayışla hareket ederek sorunlarımızın üstesinden gelmeye çalışacağız.
Bu bağlamda haftanın bir gününü “Halk Günü” ilan edip Belediye başkanı, başkan yardımcıları ve birim müdürlerimizle halkımızın karşısına geçip doğrudan onlardan gelen sorunların anında çözümü için gayret göstereceğiz.
“Yaşanabilir Çevre Dostu, Depreme Dayanıklı Müstakil Yapılar ile Marka Şehir”
Yaşanılabilir, çevre dostu yaşam alanlarının yapımına belediye olarak öncülük edeceğiz. Bu tarzda inşa edilecek yaşam alanlarının sadece müstakil yapılardan oluşmasına özen göstereceğiz. Yaşam alanlarının alt yapısından ortak kullanım alanlarına, siluetinden peyzajına kadar bütün sürecin güvenli ve estetik bir yapıya kavuşturulmasında hassas davranacağız. Depremin yarattığı travma nedeniyle halkımızın bu tarzdan depreme dayanıklı, müstakil yaşam alanlarına fazlasıyla ihtiyaç duyduğunun farkındayız. Halkımızın ihtiyaç duyduğu bu hayali, en kısa sürede hayata geçireceğiz.
Halkımızın doğayla içi içe, rahat bir zaman geçirmesine imkân tanıyacak mesire alanları oluşturacağız. Bu mekânları oluşturmakla yetinmeyip alt yapısından hijyenine, ulaşımından işletmesine kadar sürdürülebilirliğine ve cazibe merkezleri haline gelmesine önem vereceğiz.
Şehirler, parklar ve meydanlar gibi ortak yaşam alanlarıyla ön plana çıkarlar. Şehrimizin ortak yaşam alanlarının imar değişiklikleri marifetiyle daraltılmasına izin vermeyeceğiz. Her mahallede daha geniş, ferah ve yeşillendirilmiş ortak yaşam alanları inşa edeceğiz.
Adıyaman’ı tek bir ana artere mahkûm bir şehir olmaktan kurtaracağız. Çevre yollarının yapımında belediye olarak öncülük edeceğimiz gibi bu konudaki projelerimizi bakanlık nezdindeki çalışmalarla daha nitelikli hale getireceğiz. Ulaşımda ana arterlerin yükünü hafifleten adımlar atacağız. Yerinde dönüşüm çalışmalarında kolaylıklar sağlanarak daha güvenli bir şehir inşa edeceğiz.
Ortak Akıl ile Adıyaman İttifakı
Sosyo-kültürel faaliyetlerle depremin izlerini üzerimizden atmaya çalışacak pandemi ve depremin ket vurduğu şehrin hafızasını kültürünü tekrar diri tutacak çalışmalar yapıp bu anlayışları sonraki nesillere aktarmaya çalışacağız.
Seçim sürecinde ve sonrasında “ortak akıl” anlayışını hâkim kılmaya çalışacağız. Partiler üstü bir Adıyaman ittifakı oluşturmaya çalışacağız. Herkesin belediyesi anlayışı hakim olacak
Adıyaman’ın her rengi her kültürünün seçim sürecinde de seçimden sonra da belediyede kendisini temsil etme fırsatı sunacağız.
Yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik esas alınacak personel alımında keyfilikle değil, ilkeler doğrultusunda hareket edeceğiz
Yine aynı şekilde görevde yükselmelerde liyakati esas alacağız.
Halkımızdan ricamız Yerel seçimlerde oy kullanırken parti fanatizmi yerine bu şehre en çok hizmet edecekleri ne inandıkları adayları tercih etmeleridir. Yoksa “Sahipsiz Adıyaman” şikâyetleri devam eder
Sessiz Propaganda, İnsani Vicdani Sorumluluğumuz
Son olarak Deprem felaketinin acıları ve gelecek Ramazan ayı iklimini de düşünerek,
10 binlerce insanımız geçici barınma alanlarında yaşıyorken, binlerce insanımız hâlâ başını sokacak bir barınak arıyorken gidilen bir seçimde çarşı, pazar, mahalle ve sokak aralarında şarkılı türkülü çalgılı propaganda yapmayı ahlaki insanı ve vicdani bulmadığımız için seçim kampanyamızı sizlere kendimizi anlatmak ve nasıl bir Adıyaman'da yaşanması gerektiğini sizden dinlemek üzerine başlatıyoruz.
Rabbim hakkımızda bize hayırlı olanı nasip etsin, Adıyamanlı kardeşlerimizin takdiri her zaman başımızın üzerindedir.”