EYT kredisi faizleri aldı başını gitti! Yüzde 10’dan yüzde 34’e yükseldi.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi kapsamında Kredi Garanti Fonu (KGF) tarafından kıdem tazminatını ödeyecek firmalar için devreye alınan Hazine destekli EYT Destek Paketi’nde devlet bankaları tarafından uygulanan değişken faiz oranı firmaları zorlamaya başladı. Sektör temsilcileri yüzde 10'dan yüzde 34 seviyelerine yükselen faizler için çağrıda bulunarak sabit faiz uygulamasına geçilmesini talep etti.
İlk kullandırıldığına yüzde 10’larda seyreden Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için sağlanan Kredi Garanti Fonu (KGF) tarafından sağlanan kredilerde, faizin yüzde 34’lere kadar çıkması birçok KOBİ’yi olumsuz etkiledi. Sektör faiz oranlarının sabit bırakılması yönünde talepte bulundu. Ayrıca finansmana erişimin artık kolaylaştığını ancak bu kez de maliyetlerin çok yüksek olduğunu belirttiler.
Ekonomi Gazetesi’ne konulan Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Berke İçten, ayakkabı sektöründeki oyuncuların sırtında EYT ödemeleri özelinde ciddi bir yük olduğuna dikkat çekerek, “Firmalarımız ilk aldıklarında yüzde 10’larda olan EYT faizleri şimdi yüzde 34’lere çıktı. Bu kredilerin ödemeleri iş dünyamız için ciddi bir yük oluşturdu. Faiz oranlarının makul bir seviyede sabitlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İSİFED) Genel Başkanı Muammer Ömeroğlu da, “Faiz oranlarının yüzde 60’lara kadar çıkacağı ifade ediliyor. Dolayısıyla bunun EYT ödemelerinde sanayiciye yük olmaması gerekiyor. Birçok sektöre destek verilirken EYT ödemelerinde de sanayicilere kolaylık sağlanmalı ve sabit bir faiz oranı belirlenmeli” değerlendirmesinde bulundu.
“FAİZ ARTIŞI SÜRERSE KARTOPU ETKİSİ YARATIR”
Esenyurt Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkan Yardımcı Fevzi Torolsan da yatırım ve ekonomik büyüme için stabil bir ortam gerektiğine dikkati çekerek bu bağlamda EYT kredilerinin ödeme süreçlerinin sabitlenmesi gerektiğini kaydetti. Torolsan, “Önümüzdeki dönemde faiz artışları devam ederse orta ölçekli firmalarımız daha fazla zorlanacak. Böyle bir senaryo kartopu etkisi yaratarak istihdamın azalmasına neden olabilir” dedi.
Finansman maliyetlerindeki artıştan dolayı şirketlerin bu dönemde yatırım yapmaktan çekindiğini dile getiren Torolsan, birçok sanayicinin süreci yönetmekte zorlandığını dile getirdi.
YÜZDE 20’LİK KALİFİYE ELEMAN KAYBI
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, EYT’nin iş dünyası açısından bazı olumsuzlukları da beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, “Birçok firma kalifiye eleman konusunda en az yüzde 20 iş kaybı yaşadı, bazıları işçi bulamadığı için emekli olan çalışanlarını yeniden işe aldı. İlk aldığımızda yüzde 10’larda olan EYT kredi faiz ödemeleri, şimdi yüzde 34’lere kadar çıktı. İşverenin talebi ise finansmana erişim ve yatırım yapma süreçlerindeki maddi zorluklar nedeniyle bu rakamın tekrar yüzde 8’e çekilmesi. Taksitlerdeki faiz oranlarının yüzde 8’den 34’lere çıkmasını birçok firma öngörmedi” dedi. Sözdinler, Çerkezköy OSB’ye gelen yatırım taleplerinin son altı aydır durduğuna dikkat çekti.
ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK AZALDI
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) tarafından EYT kredilerinin ödeme yükünün sektöre etkilerinde ilişkin olarak yapılan açıklamada ise şu görüşlere yer verildi:
“EYT kredilerindeki değişken faiz oranlarındaki artışlar firmaların yatırım noktasındaki öngörülebilirliğini azalttı. Döküm sanayicileri olarak üyelerimizin büyük kısmı süreci kendi öz kaynaklarıyla yönetti.”
“EMEK YOĞUN SEKTÖRLER AYRICA DESTEKLENMELİ”
Ayakkabı sektöründe kapasite kullanım oranlarının giderek düştüğüne vurgu yapan Berke İçten, “Kapasite kullanım oranlarımız yüzde 50’lere doğru düşüyor. Bu rakam geçtiğimiz yıllarda yüzde 80’ler dolayındaydı. Döviz kurunun sabit kalması, Çin ve Vietnam gibi ülkelerin pazarda agresif bir şekilde rol almaya başlaması bizim pahalı kalmamıza neden oluyor. Türkiye’deki ayakkabı sektörü Çin ve Vietnam’a nazaran yarı yarıya pahalı kalıyor” açıklamalarında bulundu.
Emek yoğun sektörler özelinde devletin ayrıca bir teşvik vermesi gerektiğini kaydeden İçten, “SKK indirimi veya kısa çalışma ödeneği gibi mekanizmaların bir müddet de olsa üretim ve istihdamın devamlılığı için gündeme alınması gerekiyor. Finansmana erişim var ancak maliyetler çok yüksek, bundan dolayı da emek yoğun sektörlerin çoğunda yatırımlar durmuş vaziyette” açıklamalarında bulundu.