Türkiye Belediyeler Birliği (TBB)’nin 27-28 Ağustos tarihlerinde Adıyaman’da düzenlediği toplantıda hazırlanan ’6 Şubat Afet Bölgesi Mevcut Durum ve Gelişim Önerileri Raporu’ kamuoyuyla paylaşıldı.
TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Encümen Üyelerin katılımıyla 27-28 Ağustos tarihlerinde Adıyaman'da düzenlenen TBB toplantısında son hazırlıkları tamamlanan '6 Şubat Afet Bölgesi Mevcut Durum ve Gelişim Önerileri Raporu' kamuoyuyla paylaşıldı. 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde yıkımlara ve 50 bin 783 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan depremlere ilişkin kapsamlı rapor, TBB internet sayfasından, duyurular linkinden erişime açıldı.
Rapor, TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başkanlığında 27 Haziran'da gerçekleştirilen Birliğin ilk encümen toplantısında, Deprem Bölgesi Araştırma Komisyonu kurulması kararı üzerine hazırlandı.
TBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan başkanlığında oluşturulan Deprem Çalışma Grubu, 5 Ağustos'ta başladığı saha ziyaretlerinde Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’da yerel yöneticiler, illerdeki ilgili kamu kurumlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, meslek örgütleri, depremzede vatandaşlar ile şehrin diğer paydaşlarıyla görüşmeler yaparak çalıştaylar gerçekleştirdi.
ADIYAMAN’DAKİ TOPLANTIDA SON ŞEKLİ VERİLDİ
TBB Deprem Çalışma Grubu'nun hazırladığı rapora, TBB’nin Adıyaman’da yaptığı Encümen toplantısında son şekli verildi.
BELEDİYELERİN GÜÇLENDİRİLMESİ ULUSAL ÖNCELİK
TBMM’de onaylanan On İkinci Kalkınma Planı’nda depremden etkilenen şehirlerin “iklim dostu, afete dirençli ve yaşam kalitesini artıran” bir anlayışla yeniden inşasının hedeflendiği hatırlatılan raporda, TBB’nin bu hedefler doğrultusunda, depremden etkilenen şehirlerin mevcut durumunu analiz etmek, üye belediyelerin ihtiyaçlarını belirlemek ve çalışmaların daha etkin yürütülmesine destek olmak amacıyla söz konusu çalışmayı yaptığı kaydedildi.
Raporda, “Belediyelerimizin güçlendirilmesi ve daha etkin şekilde çalışmasını sağlamak ulusal bir öncelik olarak önümüzde durmaktadır.” denildi.
BELEDİYELER DEPREMZEDE KURUMLAR
Yeniden yapılanmanın tüm sürecinin, halkın öncelikleri ve refahını ön planda tutan katılımcı bir anlayışla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, kaynak yönetiminin de bu çerçevede yönetilmesi gereğine işaret edildi.
Deprem sonrası belediyelerin hizmet yükünün ve kapasite-kalite düşüşü ile ihtiyaçlarının arttığına yönelik tespitlere yer verilen raporda, birer kamu kurumu olarak belediyelerin de depremden olumsuz etkilendiği, bina, insan gücü ve ekipman gibi önemli kayıplar yaşadıklarına dikkat çekilerek belediyelerin birer “depremzede kurum” olarak kabul edilmeleri gerektiği ifade edildi.
Bu nedenle belediyelerin yasal, kurumsal ve mali açıdan güçlendirilmesi gerektiği kaydedilen raporda, “Bu sağlanmadan belediyelerin kendi yetki ve kaynakları ile sorumluluklarını sağlıklı şekilde yerine getirmesi mümkün olmayacaktır.” vurgusu yapıldı.
BELEDİYELERİN HİZMET YÜKÜ ÇEŞİTLENEREK ARTTI
Deprem bölgesindeki belediyelerin altyapı çalışması için ciddi kaynaklara ihtiyacı olduğu, hizmet yükü ve çeşitliliği ile hizmet maliyetlerinin arttığı belirtilen raporda, ekip ve ekipman ihtiyacının giderilmesi için önemli bütçelere ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.
Raporda, “Vatandaşlar belediyelerden barınma, gıda, psikososyal destek, bağımlılıkla mücadele, kültürel varlıkların korunması, sosyal alanların oluşturulması, doğanın korunması, istihdam ve şehir ekonomisinin geliştirilmesi gibi pek çok alanda çözüm beklemektedir. Planlama süreçlerine yerelin dahil edilmesi için yönetişim mekanizmaları güçlendirilmeli ve kent konseyleri işlevli hale getirilmelidir.” denildi.
Belediyelerin, afette kaybettiği ve afet sonrasında başka kentlere göç eden personel nedeniyle hizmet kalitesinin olumsuz etkilendiğine, kiraların yükselmesi ve konut bulma zorluğu nedeniyle çalışanların yaşam standartlarının düştüğüne dikkat çekilen raporda, mevcut personelin yaşam ve çalışma koşullarının desteklenerek işgücü kaybı risklerinin bertaraf edilmesi gereği vurgulandı.
Belediyelerin, önemli ölçüde finansal zorluk ve borçlarla karşı karşıya kaldığı kaydedilen TBB Raporunda, sorunlara yönelik çözüm önerilerinde bulunuldu.
BELEDİYELERE MERKEZİ HÜKÜMET DESTEĞİ
Raporda, belediyelerin kaçak veya plansız yapılaşma, riskli binaların tespiti gibi konularda güçlendirilerek, kaçak yapılaşmayı denetim altına almaları ve uzun vadede engelleyebilmeleri için kapasite, istişare ve iş birliği imkanlarının merkezi yönetim tarafından desteklenmesi gereğine dikkat çekildi.
Belediyelerin personel açığını kapatacak programların yürütülmesi ve liyakatsiz kamu atamalarının engellenmesi için mekanizmalar geliştirilmesi önerilen raporda, TBB tarafından belediyelerin personeline birçok alanda eğitim verebileceği ifade edildi.
BELEDİYELERİN KAMU BORÇLARI SİLİNMELİ, MÜCBİR SEBEP SÜRESİ UZATILMALI
Afet bölgesindeki belediyelerin merkezi bütçeden aldığı payların artırılması konusunun yeniden değerlendirilmesi önerilen raporda, “belediyelerin kamu borçları (sosyal güvenlik, vergi vb.) silinmeli veya ertelenmelidir. Deprem bölgesinde mücbir sebep süresi uzatılmalı, ilgili vergi borçlarında kolaylıklar sağlanmalıdır. Depremden etkilenen belediyelerin Tasarruf Tedbirleri Genelgesi kapsamı dışına çıkarılması ve depremden doğrudan etkilenmemiş belediyelerin deprem bölgesine yapacağı harcamaların Genelge’den istisna olması gerekmektedir.” denildi.
Belediyelerin, pek çok malzeme ve araç için hibe destekleri beklediği ifade edilen raporda, belediyelerin elektrik, su ve doğalgaz gibi temel giderlerde indirim veya destek almalarının, iyileştirme ve güçlendirme çalışmalarına önemli katkı sağlayacağı kaydedildi.
GÜVENSİZ ORTAM YUMUŞATILMALI
Belediyelerin afet sonrası süreçleri yönetmesi için yetkilendirilmesi ve maddi olarak desteklenmesi için mevzuat değişiklikleri yapılması gerektiği belirtilen raporda, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından aldıkları ve ağırlıklı olarak nüfusa göre belirlenen kişi başı payların, deprem göçmenlerini ve geçici koruma statüsündeki kişileri de kapsayacak şekilde arttırılması için mevzuat değişikliği yapılmalıdır.” görüşüne yer verildi.
Raporda, belediyelerin stratejik plan süreçlerinde desteklenmesi, bu kurumlara dirençli altyapı desteği sunulması gereğine dikkat çekilirken, “belediyelerin şeffaflığı artırılmalı ve vatandaşlara bilgi akışı sağlanarak güvensiz ortam yumuşatılmalıdır. Belediyelerin hizmet kalitesini ve verimliliğini arttırmak için merkezi yönetim ve STK’ların verilerine ulaşmalarını sağlayacak platformlar kurulmalıdır.” denildi.
Belediyelerin başta valilik ve kaymakamlıklar olmak üzere bakanlıkların taşra kuruluşları, AFAD ve TOKİ gibi merkezi yönetim birimleri ile istişare ve iş birliği imkanlarının düzenlenmesi ve eş güdümün güçlendirilmesinin önemi vurgulanan raporda, belediyeler arasında iyi uygulama ve uzman aktarımı ağı/platformu kurulmasına merkezi yönetimin katkı sağlayabileceği ifade edildi.
SEÇİLMİŞ TÜM BAŞKANLAR EŞİTTİR
Seçilmiş tüm belediye başkanlarının eşit bir şekilde değerlendirilmeleri gerektiği vurgulanan raporda, “Belediyelere yönelik adil bir politika üretilmelidir. Partiler üstü bir yaklaşım benimsenmeli ve etkin bir diyalog kurulmalıdır. Ötekileştirici politikaların terk edilip kucaklayıcı bir siyasi anlayışın benimsenmesi şehrin iyileşme sürecini hızlandıracaktır.” görüşüne yer verildi.
BÜYÜKŞEHİRLERE LOJİSTİK MERKEZLER
Belediyelerin afet birimlerinin kapasitesinin güçlendirilerek, sivil gönüllüler ve belediye personeli için düzenli afet eğitimleri verilmesinin sağlanması gerektiği kaydedilen TBB raporunda, büyükşehirlerde oluşturulacak lojistik merkezlerinin olası afetlerde yardımların yönetimini kolaylaştıracağı ifade edildi.
Vatandaşların sosyal politika ve hizmetlere erişimini artırmak için uzman, kaynak ve bilgi gibi desteklerin sağlanması gerektiği belirtilen raporda, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı afetzede belediyelere bu konuda destekler sunmalıdır. Belediyelerin kültür ve sanat faaliyetleri düzenlemesi, gerekli tesislerin kurulması ve personel istihdamı gibi konularda desteklenmesi faydalı olacaktır.” denildi.
BELEDİYELER ARASI İŞ BİRLİĞİ GÜÇLENDİRİLMELİ
Hem bölge genelini hem de yereli takip edecek çok paydaşlı bir “Afet Yönetimi ve Dayanıklılık Komisyonu” kurulması, bu komisyon eliyle mekânsal ve sosyal kararların takibinde yol gösterici bir izleme ve değerlendirme mekanizması kurulması önerilen raporda, deprem bölgesi belediyelerinin sürekli izlenmesinin önemine dikkat çekildi.
Raporda, “Depremzede belediyelerden oluşan bir komisyon kurularak etkin iş birliği ve iletişim sağlanmalıdır.” vurgusu yapılarak, TBB’nin, belediyeler arasında iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması ve iş birliklerinin artırılması amacıyla kardeş kent ilişkilerinin kurulması ve dayanışmanın sağlanmasında koordinasyon görevi üstleneceği kaydedildi.
YETKİLER ETKİN ŞEKİLDE KULLANILACAK
Raporda, TBB’nin uluslararası hibe ve fon kaynaklarının deprem bölgesini önceliklendirecek şekilde yönlendirilmesinin sağlanması için girişimlerde bulunacağı, kurumun düzenli olarak yaptığı araç ve ekipman desteğinin depremzede belediyeleri öncelikleyecek şekilde düzenlenmekte olduğu kaydedildi.
Merkezi yönetim, yerel yönetimler, belediye birlikleri ve diğer ilgili paydaşların zaman kaybetmeden istişare ve işbirliği içinde hareket etmesinin Türkiye’nin menfaatine olacağına vurgu yapılan raporda,
“Türkiye Belediyeler Birliği olarak özellikle afetzede üye belediyelerin tekrar ayağa kalkması ve daha güçlü biçimde faaliyetlerini yürütmesi için sahip olduğumuz yetki ve kaynakları en etkin bir biçimde kullanacağımızın altını çizmek isteriz.” denildi.
Raporda şu noktalara da dikkat çekildi:
BAĞIMLILIK, ŞİDDET VE İSTİSMARLA BÜTÜNSEL MÜCADELE GERKİYOR
“Geçici yaşam alanları başta olmak üzere şiddet, bağımlılık ve istismara karşı bütünsel mücadele başlatılmalıdır. Sağlık, spor, kültürel etkinlik, istihdam gibi çalışmalar sosyal politika adımları olarak görülmelidir”
21 METREKAREDE İÇ İÇİ YAŞAM ÇOK ZOR
“Geçici barınma alanları günübirlik bir çözüm olarak görülmekten çıkarılmalı ve iyi bir planlama sürecinden geçirilmelidir. Mahremiyet gözetilerek planlama yapılmalıdır. Geçici barınma alanlarının altyapısı (su, elektrik, ısıtma soğutma sistemleri vb.) iyileştirilmelidir.”
DEPREMZEDE İLLERDE BARINMA GEÇİCİ, SORUNLAR KALICI OLDU
“Barınma sorunu sebebiyle şehirlerde özellikle kırsal bölgelerde kaçak yapılaşmanın hızla arttığı gözlemlenmiştir. Depremden sonra kırsal alanlarda yapılaşmanın artmasıyla birlikte bu alanlarda altyapı ihtiyacı da artmıştır.”