Mağdur Haydar Aydın; “279 metrekare arsam var. 140 metrekare kullanım alanı benim payıma düşen dördüncü kat. Baktım ki benim yerimde 20 metrekare tek oda halinde yapılmış” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Adıyaman’da rezerv alan olarak ilan edilen yerlerde binalar yükselirken vatandaşların sahibi olduğu mülklerde ortaya çıkan kayıplar konuşulmaya başlandı.
Adıyaman’da Filistin Caddesi üzerinde 279 metrekare mülke sahip olan Haydar Aydın, rezerv alanda oturumu 14 0 metrekare olan mülküne karşılık 20 metrekarelik bir oda verildiğini söyledi.
Mağdur olduğunu dile getiren Haydar Aydın Filistin Caddesi üzerinde 92 hak sahibinin bulunduğunu ve hepsinin sorun yaşadığını belirtti; 6 Şubatta küçük birikimlerle; yatırım amaçlı, merkezi konumda, Filistin Caddesi’nde bulunan bir evimizi satın aldık. Keşke hiç olmasaydı. Deprem oldu, birçok can gitti, birçok insanın malı gitti. Burada o an hiç kimse giden malın hesabını yapmadı. Biz insanlar canları kurtarmaya çalıştık. Kendimizi kurtarmaya çalıştık, ailemizi kurtarmaya çalıştık. Gün geldi devran döndü. Sağ olsun devlet bu konuda mağduriyetimizi gördü. Emlak Konut, TOKİ ortaklığıyla Adıyaman’a yıkılan alanları rezerv alan ilan ederek, yıkılan yapılarımızı yapmaya başladı. Yapmaya başlarken biz bu konuda çok sevindik. Sevinmemizdeki sebep şuydu aslında; yıkılan yapımızın bize teslim edileceğinden ziyade Adıyaman küçük bir yer, ekonomisi çok düşük, insanlarda para yok, kimisi kendi yerini yapabilecek, kimisi yapamayacak. Devletin el atmasıyla komşu komşuya kızmayacaktı, küsmeyecekti, darılmayacaktı, para konusu konuşulmayacaktı, ilişkiler son derece güzel devam edecekti. Gelinen noktada Filistin Caddesi’ndeki rezerv alan Emlak Konut tarafından yapıldı. Hiçbir zaman içeri giremedik. Dış görünüşe bakarak; dış görünüşten dolayı hayran kaldık. Böyle bir yapı olağanüstü bir yapı dedik, müthiş olmuş dedik. Tesadüfen insanların ve üyelerin söylemiyle etrafı açılınca bizde gittik, bir baktık, gördük. Benim 279 metrekare arsam var. 140 metrekare kullanım alanı benim payıma düşen dördüncü kat. Baktım ki benim yerimde 20 metrekare tek oda halinde yapılmış.”
Kısacası Şu Anki Görüntü İtibariyle Mağduruz
Kendisinin Adıyaman’da yetkili kurum olarak başvurduğu bütün mercilerin herhangi bir yetkisinin olmadığını fark ettiğini söyleyen Aydın, muhatabın Emlak Konut olduğunu ancak orada net olarak bir bilgi alınmadığını aktardı; “Bu nedir, neyin nesidir diye sorup araştırırken valiliğe, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gidip bilgi almaya çalıştığımız zaman; kimsenin bilgi sahibi olmadığını bu konunun tamamen Emlak Konut’la alakalı olduğunu öğrendik. Emlak Konut’taki irtibat bürosuna gittik. Oradaki bir vatandaş herhangi bir projenin daha kendisine gelmediğini projenin yukarıdan geleceğini, bir iki aya projenin açıklanacağını ve bize bilgi verileceğini söyledi. Toplam o rezerv alanda ilan ettikleri Filistin Caddesi’nden bahsediyorum. Dükkan dahil, zeminler dahil 92 adet. 92 tane malik var. Mağduriyet hepsini gezmedim sadece kendi yerimi gezdim. Gelen bütün yorumlar, görüşmüş olduğumuz üyelerle hepsinin böyle bir sorun yaşadığını çok iyi biliyoruz. Bir hafta sonra tekrar Emlak Konut’un bürosuna gittiğimizde; Ankara veya İstanbul’dan gelen bir ekip bize bilgi verdi. Kesinlikle mağdur olunmayacağını gerekirse duvarların yeniden yıkılacağını ve size ait metrekarenizin verileceğini, günün şartlarına, günün koşullarına göre güncel fiyatlar üzerinden de fiyatlandırılacağını borç alacak ilişkisinin o zaman ortaya çıkacağını söylediler. Fakat yapılmış bir dairenin içerisinde alçısı, sıvası yapılmış, boyası yapılmış bir yerin tekrar yeniden yıkılması ve bunu ben söyledikten sonra ya da üyeler söyledikten sonra yeniden yapılacağını, kesinlikle kimsenin mağdur edilmeyeceğini herkesin kendi yerinde verileceğini fakat benim yerimde ben baktığım zaman giderin dahi olmadığını gördüm. Mutfağın olmadığını gördüm, tuvaletin olmadığını gördüm, banyonun olmadığını gördüm. Benim 3+1 dairem varken bugün bana 20 metrekare. Belki bu arada 20 metrekare verildiği zaman üzerine para da verebilirler bir şey demiyorum. Fakat 20 metrekareyi bugün Adıyaman koşullarında bir avukatlık bürosuna kiraya veremem, bir öğrenciye kiraya veremem, bir muhasebe bürosuna veremem; normal herhangi bir büro da olmaz çünkü 20 metrekare. İçerisinde tuvaleti yok, lavabosu yok, banyosu yok, mutfağı yok. Kısacası şu anki görüntü itibariyle mağduruz. Gerçekten bu şekilde teslim edilirse, ciddi mağduriyetler ortaya çıkacak. Oysaki sevincimiz şu anda buruğa dönüştü. Devlet bu işe el attı. Bizi mağdur etmedi. Komşularımızla kötü etmedi. Deprem zararıyla yardım etti diye düşünüyorduk, dış görünüşüne aldandık. Gittiğimizde belediyede de bir bilgi yok. Çevre şehircilikte de bir bilgi yok. Valilik zaten bilmiyor zaten onun kontrolünde değil. Ben kime gideceğim.”
