Özellikle oğlundan kalan 31 yıllık saatin çalınmasından dolayı yüreğinin acıdığını dile getiren anne Şehriban Kılıç, “Zafer’in saati bana çok acı veriyor. Siz, bu bayraktan ve şehidimin fotoğraflarından da mı utanmadınız” diyerek sitem etti.
Vicdanları sızlatan hırsızlık olayı, merkez Doğukent Mahallesi Şehit Binbaşı Zafer Kılıç Sokağı üzerinde bulunan şehit Binbaşı Zafer Kılıç’ın baba ocağında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, evde yalnız yaşayan baba Ahmet (79) ile anne Şehriban (74) Kılıç çifti, yaklaşık 20 gün önce Maden ilçesine bağlı Küçükova köylerine gitti. Burada bağ ve bahçe işlerini bitirdikten sonra kentteki evlerine gelen şehidin babası ve annesi, çelik kapılarının kırıldığı fark etti. Evi kontrol eden ve birçok eşyanın çalındığını gören yaşlı çift, aynı zamanda çocuklarına ve emniyet ile jandarma ekiplerine haber verdi. Yapılan ilk incelemelerde, hırsızın balkon kapısını kırarak içeriye girdiği belirlendi. Hırsız veya hırsızların girdikleri şehidin baba ocağından; 2 adet televizyon, kombi, fotoğraf makinası ve kamera, iki adet kol saati ile duvar saati, eski telefonlar, iki adet gül küpesi, tunç havanı, deterjan ve sabun gibi temizlik ürünleri, ayakkabı, çorap, 7 teneke bal, 50 kilogram ağırlığında zeytinyağı ile şehit binbaşı Zafer Kılıç’ın 1992 yılında annesine hediye ettiği kol saatini çaldı. Şehidin ailesinden alınan bilgiye göre, yaklaşık 200 bin lira değerinde eşyanın çalındı. Haber verilmesi üzerine eve gelen İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Olay Yerine İnceleme ekipleri delil toplarken, Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerinin ise hırsızın yakalanması için çalışma başlattığı bildirildi.
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan şehidin Annesi Şehriban Kılıç, “Çocuklarımın ve herkesin canı sağ olsun, Türkiye’mizin başı sağ olsun. Eşya hiç umrumda değil ama Zafer’in saati bana çok acı veriyor. Siz bu bayraktan ve şehidimin fotoğraflarından da mı utanmadınız? İnsan bunu yapmadan önce, bayraktan ve şehidin bayrağından utanırdı” diyerek yaşanan hırsızlık olayına sitem etti.
Şehidin annesi Kılıç: “Hatta maden suyu içip şişelerini almışlar, kapaklarını bırakmışlar”
Anne Kılıç, “Kombi gitti, iki tane televizyon gitti, küpeler ve duvar saati gitti. Yalnız bir tek saatin hatırası bende çok vardı. Oğlum, 1992 yılında oğlum mezun olmak üzereyken uzmanlık için Amerika Birleşik Devleti’ne gitti ve oradan bana bir hatıra olsun diye hediye getirmek istedi ve ben de saat istedim. Saat getirdi ve o saatin çalınması bana çok acı veriyor. Çünkü o saat Zafer’in hatırasıydı ve takmaya kıymıyordum. Hacca giderken saat almıştım onu, eşimin cep saatini, zeytinyağı, deterjan, sabun, arabanın teybini, fotoğraf makinası ve kamera ile aklıma gelmeyen birçok şey götürmüşler. Hatta maden suyu içip şişelerini almışlar, kapaklarını bırakmışlar. Buzdolabındaki çikolatayı bile götürmüşler. Çocuklarımın ve herkesin canı sağ olsun, Türkiye’mizin başı sağ olsun. Eşya hiç umrumda değil ama Zafer’in saati bana çok acı veriyor. Siz bu bayraktan ve şehidimin fotoğraflarından da mı utanmadınız? İnsan bunu yapmadan önce, bayraktan ve şehidin bayrağından utanırdı” dedi.
Öte yandan Şehit Binbaşı Zafer Kılıç, 23 Şubat 2008 tarihinde Siirt 3. Tugay Komutanlığı’nın da yer aldığı ve kamuoyunda “Güneş Operasyonu” olarak bilinen, Türk ordusunun en keskin kış şartlarında mücadele yeteneğini gösterdiği operasyon sırasında Irak’ın kuzeyinde şehit olmuştu.