Kişinin ayda 20 kilo vermesi sağlıklı değil, ölüme de götürebilir. Bazen biz de takip edemiyoruz bir sürü yanlış diyetler, önce bir hastalığımız var mı yok mu onu araştıracağız. Tek yanlı gıda rejimi içeren diyetleri kesinlikle onaylamıyoruz” denildi.
Türkiye obez birey sayısı bakımından dünyada üst sıralarda yer alırken sağlıklı beslenmenin önemi her fırsatta vurgulanıyor. Son yıllarda sosyal medya ve çeşitli platformlar üzerinden fenomenler ve uzman olmayan kişilerin çeşitli zayıflama önerilerinde bulunmasına ise doktorlar tepki gösteriyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen Büşra Tekin, Dahiliye Uzmanı Dr. Cafer Köşkeroğlu ve Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Vedat Göral yanlış beslenme önerileri ve vücuda etkileri konusunda açıklamalarda bulundu. Diyetlerin kişiye özel olduğunu ve ehil olmayan kişilerin önerilerine itibar edilmemesi gerektiğini ifade eden Uzman Diyetisyen Büşra Tekin, “Televizyon ve çeşitli sosyal medya platformlarında doğruluğu ve güvenilirliği kanıtlanmamış bilgilere insanlarımız çok fazla maruz kalmakta. Sağlıklı beslenme önerilerini sosyal medya fenomenleri yerine sağlık profesyonelleri, hekimler ve diyetisyenlerimizden öğrenmeliyiz. Sağlıklı beslenme ciddiye alınması gereken bir konudur. Yanlış beslenmeler, vitamin, mineral düzeylerindeki düşüklüklere ve ileri düzey organ hasarlarına ve ortada olmayacak sağlık problemlerine neden olmaktadır. Sağlık kazanılması zor ama kaybedilmesi kolay bir durumdur. Sağlığımızı kaybetmeden sağlıklı beslenmeyi uygulayalım ve bunun sonucunda ideal kilo ağırlığımızı koruyarak hastalıklardan korunalım. Günlük ideal alınması gereken su oranını tüketmeliyiz, onun haricinde tabağımızda her besin grubundan ürüne mutlaka yer vermeliyiz. Son dönemlerde özellikle belli bir besin grubunda kısıtlamaya sebep olan popüler diyetler, o besinlerden gelecek vitamin, mineral eksikliklerine sebep olmakta ve insanlarda sağlık sorunları ortaya çıkarmaktadır. Denge her zaman önemlidir, beslenme bir denge biçimidir” dedi.
“Hayatı tehdit eden, olumsuz durumlar görebiliyoruz”
Fazla kilolu kişilerin yanlış yönlendirmelerle kimi zaman sadece tek besin odaklı beslendiğini belirten Dahiliye Uzmanı Dr. Cafer Köşkeroğlu, bunun ise organları, daha ileri boyutta ise hayatı tehdit ettiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek yanlı, belli bir gıda rejimi içeren diyetleri kesinlikle onaylamıyorum. Vücudun her şeye ihtiyacı var. Burada miktarlar önemli, sırf sıvı alırken katıda olması gereken özellikle vitaminleri alamıyorsak yanlış yapıyoruz. Hiç ihtiyacı olmadığı halde aşırı sıvı tüketen insanlar olabiliyor. Böbreklerde zamanla yapısal değişiklikler olabiliyor, büyümeler olabiliyor buna bağlı buradaki belli yapısal değişiklikler protein kaçaklarına dahi neden olabiliyor. Böbrek artık farklı bir çalışma şekline kendini kodluyor aşırı su tüketildiği için su alamadığında bu sefer böbrekte ciddi sıkıntılar olabiliyor. Özellikle hanımlarda vücudun hormonal dengesi de bozuluyor. Her şey bozulabiliyor, bu sefer gıda alamamayla sonuçlanabiliyor. Bundan sonra gerçekten hayatı tehdit eden, olumsuz durumlar görebiliyoruz. Alanında uzman olmayan kişilerden kesinlikle bu tür önerilere taraf değiliz, Metabolizma, hormanal denge uzmanları var, diyetisyenlik var ki sırf bunun için insanlar ciddi bir eğitim görüyorlar. Sırf sosyal medyada fenomen olmuş ya da şu x diyetini aldı 1 ayda 10 kilo verdi yok öyle bir şey”
“Önce araştıracağız bir hastalığımız var mı yok mu”
Kilo vermek isteyen kişilerin öncelikle çeşitli sağlık kontrollerinden geçmesi gerektiğini belirten Gastroenteroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Vedat Göral, “Obezitede Avrupa'da birinci olmamız bizim için başarı veya övünç kaynağı değil. Obezite bir hastalık ve tedavi edilmediği takdirde karaciğer yağlanması, şeker, tansiyon, kalp damar hastalıkları, kalp krizi ve birtakım kanserler. Örneğin; kalın bağırsak, mide, karaciğer ve pankreas kanseri riski artıyor, neden bu riske girelim. Çok bilinçsiz, aşırı yersek, hareketsizlik, asitli içecekler, tatlı, hamur, meyve çok tüketirsek vücut bir yerde iflas ediyor. Obeziteyi biz oluşturuyoruz, beki de annelerimiz oluşturuyor. ‘Oğlum ye, hadi, tabak ağlar, üzülürüm' vs. gibi çocuk zaten aç kalsa isteyecek. Yiyip yatıyoruz, yürüyüş yok, bu çok yanlış obeziteye yol açıyor, akşam yediden sonra yememek lazım. Çok aşırı karbonhidrat yemek yanlış, çok aşırı protein tüketmek yanlış, çok aşırı yağlı yemek yanlış bunların bir ölçüleri var. Ülkemizde obezite büyük bir sorun olduğu için vatandaşlar birçok yönteme başvuruyorlar. En iyi yöntem; hekime gidip bir hekim ile görüşüp tahlillerin yapılması, diyetisyenin de ilavesiyle bir destek olabilir. Önce bir hastalığımız var mı yok mu araştıracağız yoksa beslenme bozukluğuna bağlıysa o zaman diyet seçeneklerimiz var. Komşuya, arkadaşa, basında, görsel medyada veya sosyal medyada olanlara uymamalıyız” dedi.
“Bir kişinin ayda 20 kilo vermesi sağlıklı değil”
Zaman zaman çeşitli diyetlerin popüler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Göral, “Son günlerde yapılan hatalardan bir tanesi de sıvı diyetiyle beslenme, biraz popüler oldu. 3 günde 5 kilo verenler olduğu söyleniyor ama bazı kaynaklar 20 kilo verdiğini söylüyor biz buna karşıyız. Bir kişinin ayda 20 kilo vermesi sağlıklı değil. Sıvı diyetini uzun süreli yapmak asla ve asla doğru değildir, 3 gün yapılabilir, sonrası son derece yanlış, bunlar bize çok kötü hastalık olarak geri gelebilir. Diyeti kestikten sonra iştahta artma, tekrar kilo alma, obeziteye gidiş olabilir. Haftalar, aylar yaparsak gerçekten kas erimesi, yağ dokularında ezilme, azalma, tansiyon düşüklüğü, kalp ritim bozuklukları, depresyon ve gerçekten ağır, ciddi sorunlar meydana gelebilir, kişiyi ölüme de götürebilir. Bazen biz de takip edemiyoruz bir sürü yanlış diyetler, diyetlerin temeli şu olmalıdır; az yemek lazım. Obezite bir rahatsızlık birtakım mekanizmalar var, bu mekanizmaları sosyal medya, komşular, arkadaş çevresi bilemez. Hekim ve bir diyetisyen kontrolünde yapılmalı daha bilinçli olur yoksa aksi takdirde daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.