Öncesinde Genel kurul sürecini başlatmak için Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ile süreci değerlendirmek ve görüş alışverişinde bulunmak üzere defalarca randevu talep etmiştik.

Haftalar geçmesine rağmen dönüş yapılmamış ve adeta oyalama taktiği içerisinde ve bir şeylerden kaçarcasına, bir şeyleri saklarcasına, gerçeklerle yüzleşmek/konuşmak istemiyorcasına, belirli bir sürenin geçmesini bekleyerek harekete geçmesi kafalarındaki art niyetin ve başka hesapların olduğunu göstermektedir. Bu da Başkan Abdurrahman Tutdere’nin seçim sürecinde sık sık dile getirdiği şeffaf bir yönetim anlayışına, demokratik sürece ve halkın iradesine saygı göstermek anlayışına tamamen aykırı yaklaşım olduğunu göstermiştir.

Daha önceki dönemlerde hiç olmadığı kadar bu dönem, bir kamu kurumu olarak ve bir hukukçu tarafından yönetilen belediye idaresinin kent konseyi seçimine paydaş sınırlarını aşarak anti demokratik bir şekilde müdahale etme çabalarını müşahede ettik ne yazık ki..

Hal böyle iken Adıyaman Belediye Başkanlığı mevcut Kent Konseyi yönetiminden bağımsız olarak ve oldubittiye getirerek, 5393 saylı Belediye Kanunun 76 ncı maddesine dayanılarak hazırlanan yönetmelikle belirlenen usul esaslara aykırı olarak, 04 Ağustos 2024 günü başka bir genel kurul yapmak üzere çağrıya çıkmıştı. Bu hukuk tanımaz emrivaki durumu yargıya taşımış yargı da yürütmeyi durdurmuştu. Bilahare yapılan itiraz üzerine iptal edilmiş ve olay bir üste mahkemeye taşınmıştı. Hukuki süreç devam etmektedir.

Bu süreci uzun uzun detaylı olarak siz değerli kamuoyu ile paylaşmış ve ne yazık ki birileri yüzünden gereksiz yere meşgul etmek zorunda kalmıştık. Hafızaları tazelemek adına bazı bilgilerimizi tekrar ederek hemşehrilerimizi sağlıklı bilgilendirmek adına bu açıklamayı yapmak ihtiyacı hâsıl olmuştur.

Kent Konseyi Yönetmeliğinin “GEÇİCİ MADDE – (1) ... Kent konseyi bulunmayan belediyelerde ilk toplantı, belediye başkanının çağırısı ile yapılır.” ifadesi ile İkinci Bölümünde Kent Konseyinin Kuruluşu, Görevleri ve Çalışma İlkeleri başlığı altında yer alan “(2) Kent konseyi genel kurulu ilk toplantısını yapmak üzere belediye başkanının çağrısı ile toplanır. Belediye başkanının başkanlığında toplanan genel kurul, toplantıyı idare etmek üzere üyeleri arasından en az üç kişiden oluşan divan kurulunu seçer.” ifadesi arasında bağ kuramayan, kurmak istemeyen zihniyetler işlerine geldiği için sadece ikinci ifadeyi dikkate alarak işlem yapmaya çalışmaları hukuku evirip çevirerek kendilerine göre yorumlamaları anlamına gelmektedir.

Kent Konseyi Yönetmeliği gereği ilgili Belediye olan Adıyaman Belediyesi, Kent Konseyi Yönetmeliği’nin 4/a maddesi gereği sadece Adıyaman Kent Konseyi’nin oluşumuna yardımcı olmak ve destek vermekle yükümlüdür. Bu bağlamda belediyenin 14 Temmuz tarihinde tamamen yasal olarak gerçekleştirilen genel kurulu tanımama veya iptal etme gibi bir yetkisi yoktur. Ayrıca, kent Konseyi ile ilgili hiçbir çalışma (ilk defa kurulacak kent konseyi işlemleri hariç) Adıyaman Belediyesi’nin herhangi bir birimince organize edilemez. Yetki tamamen mevcut Kent Konseyi Başkanlığınındır. Çalışmalar, yazışmalar, evrak akışı mevcut Kent Konseyi Ofisince yapılmak zorundadır.

Kent Konseyleri belediyelerin emrinde, onların bir kurumu veya birimi değildir. Kent Konseyi Başkanı, belediye başkanlarının bir memuru değildir. Yapacağı yazışmaları ilgilisine doğrudan yazar. Bu yazışmalar belediyelerden kayıt almaz. Kent konseyinin ofisinden işler yürütülür. Belediyeler sadece, kent konseylerinin oluşumuna yardım ve destek sağlarlar. Adıyaman Kent Konseyi de bu çerçevede Genel kurul sürecini tamamlamış ve yeni yönetimini belirlemiştir.

Daha önceki dönemlerde hiç olmadığı kadar bu dönem, bir kamu kurumu olarak ve bir hukukçu tarafından yönetilen belediye idaresinin kent konseyi seçimine paydaş sınırlarını aşarak anti demokratik bir şekilde müdahale etme çabalarını müşahede ettik. Bu durum genel kurulumuza katılan ve katılamayan sivil toplum kuruluşu, kurum ve kuruluşlarının iradesine saygısızlık olduğu gibi kendilerini iktidara getiren halkın ayrılıkları ortadan kaldıran birlik beraberlik ve demokrasi ruhuna da aykırılık teşkil etmektedir.

Adıyaman Belediye başkanının yeniden bir genel kurul çalışmasına giriştiğini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Görünen o ki, tamamen kendi kontrolünde, ideolojik ve mezhepçi bir yapı oluşturma emelleri devam etmektedir.

Halkın ve sivil toplum kuruluşlarını iradesini hiçe sayan anti demokratik bir müdahale peşinde koşan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin bu tutumu kamuoyunca tepki ile karşılanmasına rağmen inadından vazgeçmemesi Adıyaman adına, şehrimiz adına büyük bir şanssızlık ve kayıp olarak görülmektedir.

Şehrimiz depremde yaşadığı felaketin sonuçlarını hala üzerinden atamamışken ve seçimin üzerinden yaklaşık 7 ay geçmesine rağmen herhangi bir hizmet görmemişken kamuoyunu kent konseyi süreci ile meşgul etmek şehrimize ve halkımıza zarar vermekten başka bir işe yaramaz. 

Daha önce şehrimiz için ortak hareket etme ve şehrimizin tüm renklerini bir araya getirerek oluşturulacak bir yapı ile çalışma önerimizi reddeden Başkan Abdurrahman Tutdere’nin başka arayışlara girmesi manidardır. Seçime kadar kullandıkları dilin bir takiyyeden ibaret olduğu ortaya çıkmıştır. Başkanın ve ekibinin kazanamayacaklarını bildikleri bir seçime girmeyi ret ederek, başka bir deyişle kaçarak yeni bir kumpas ve kurgular peşine koşmaları demokrasiyi ve halk iradesini ne kadar özümsediklerinin en iyi göstergesidir. Üzerine basarak diyoruz ki, Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir.

Üzülerek ifade etmek zorundayız ki, Başkan Abdurrahman Tutdere özellikle ideolojik ve bireysel hırsları uğruna iki başlı bir Kent Konseyi ucubesini tarihe mal etme sevdasındadır.

Daha önce sorduğumuz soruyu tekrar ediyoruz. Deprem mağduru şehrimiz orta yerde ilgi ve hizmet beklerken, yaralarının sarılmasını, sorunlarının giderilmesini, hizmet edilmesini beklerken kamuoyunu kent konseyi seçimi ile oyalamak ve meşgul etmek neyi gizlemek için acaba? Neyi/neleri ele geçirme planları yapılıyor acaba? Şehrimizin kaybedecek bir dakikası bile yokken, boşa geçirilen her saatin halkımızın zararına olduğunun hemşehrilerimiz farkında ve durumdan rahatsız iken bu aymazlık neden acaba?       

Eleştiriyi, farklı sesi, başka bir rengi asla kabul etmeyen bir tavır içerisinde olan Başkan Abdurrahman Tutdere’nin bu tutumu kendisini seçen Adıyaman halkının tercihlerindeki isabetsizliği göstermesi de kamuoyunda hayal kırıklığına sebep olmuştur. Kamuoyunda ortaya çıkan bu hayal kırıklığının kent konseyi sürecinde de yaşanmasını istemiyoruz.

Bizim mücadelemiz, hiçbir siyasi kurumun ve anlayışın vesayeti altına girmeden ama siyaseti de memlekete hizmet vesilesi gören bir anlayışla, siyaset üstü bir anlayışı hâkim kılmaktır. Bunu bilir, bunu savunuruz. Bu şehir birilerinin hırslarına, kaprislerine kurban edilmemelidir.

Değerli hemşehrilerimiz bilsinler ki; 

Bu memleketin asıl evlatları olarak, bugüne kadar şehrimizin tarihi, kültürel ve sosyal değerlerini, hak ve hukukunu korumak, geliştirmek ve sonraki nesillere sağlıklı olarak aktarmak için verdiğimiz mücadelemizde her türlü kumpas ve zorbalığa karşı azim ve gayretle mücadeleye devam edeceğiz. Doğru ve hak bildiğimiz yolda asla vazgeçmeyeceğiz.

Değerli halkımıza, şehrimizde faaliyet gösteren değerli resmi ve sivil toplum kuruluşlarımıza çağrımızdır.

Halkı, demokrasiyi ve sivil toplumu bu denli hiçe sayan, etrafında tek tip ve tek ses isteyen, içinde bulunduğu toplumdan uzak, ideolojik bir yapı kurmak isteyen Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin yeniden çıktığı ve yönetmeliğe aykırı genel kurul çağrısına itibar etmemelerini, temsilci göndermemelerini özellikle ifade istiyoruz.

Çağrımızı değerli kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.