Acıbadem Adana Hastanesi Uzman Diyetisyen Çisem Gündüz, daha fazla tüketilmeye başlanan işlenmiş gıdaların riskleriyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Pek çok kişinin yoğun iş temposunun ardından evlerine gittiklerinde hızlı, pratik ve kolay ulaşılabilen işlenmiş yiyecekleri tercih ettiğini ancak yapılan son çalışmaların, bu işlenmiş yiyeceklerin beyin sağlığını ciddi şekilde tehlikeye attığını vurguladı. Gündüz, cips, çikolata, kraker, bisküvi, şekerli kahvaltılık gevrekler, şekerlemeler, dondurmalar, salam-sosis gibi işlenmiş etler, hazır köfte, nugget ve pizzalar, hazır erişteler ve çorbalar, asitli içeceklerin en çok tüketilen işlenmiş gıdalar arasında yer aldığını söyledi.
Bu yıl içinde yayımlanan bir klinik çalışmanın verilerini aktaran Diyetisyen Gündüz, “Yüksek oranda işlenmiş yiyeceklerin tüketiminin sadece yüzde 10 artmasının zihinsel fonksiyon bozukluklarının artmasına neden olduğu öne sürülmüştür. Rutinde sağlıklı beslenen, ancak asgari düzeyde işlenmiş yiyecekleri tüketenlerin bu riskten daha az etkilendiği ve zihinsel fonksiyonlarının çok daha iyi olduğu görülmüştür” dedi.
“Çok fazla şeker yemekle eşdeğer”
Bu besinlerin genellikle glisemik indeksi yüksek yani kan şekerini hızla yükselten karbonhidratlardan oluştuğuna dikkat çeken Gündüz, “Bu da çok fazla şeker yemekle eşdeğerdir. Şekerin vücutta arttırdığı yük, insülin salgısının artmasına neden olur. Aynı zamanda bu besinler yüksek tansiyon, anormal kan lipit seviyeleri ve tip 2 diyabet ile beraber bireylerde metabolik sendrom ve obezitenin artmasına neden olacaktır” diye konuştu.
Yüksek oranda işlenmiş yiyeceklerde ise dokuyu, rengi, tatlılığı veya lezzeti değiştirmek için katkı maddeleri bulunduğunu belirten Diyetisyen Gündüz, “Bu katkı maddeleri bağırsaktaki mikrobiyomu bozar ve bağırsak iltihabına yol açabilir, Bu da beyin fonksiyonunu etkileyebilen mikrobiyom tarafından üretilen metabolitlerin üretimine neden olabilir, sızdıran bağırsakta toksinlerin ve inflamatuar moleküllerin girmesine izin verebilir. Bu da kişilerin serotonin yani kan dolaşımı ve beyne giden duygu durum ve bilişi doğrudan etkileyen hormon ile kortizol yani kronik stres altında olmayı taklit eden hormon seviyelerinde değişime neden olabilir” dedi.
Aşırı işlenmiş gıdaların besin değeri düşük olduğuna işaret eden Diyetisyen Gündüz, bu nedenle bu gıdaları yiyen kişilerin kısa bir süre sonra acıkacaklarını ve bunun da aşırı yemeye ve olumsuz sonuçlara yol açacağını dile getirdi. Gündüz, sonuç olarak yediğimiz yiyeceklerin türünün, beyin sağlığını korumak için oldukça önemli olduğunu; ancak bu yiyeceklerin nasıl yapıldığı ve nasıl işlendiğinin de en az yiyeceklerin türü kadar önemli olduğunu ifade etti.
“Bol sebze ve meyveli Akdeniz diyeti uygulayın”
Diyetisyen Gündüz, zihinsel sağlığı korumak için cipsler ve diğer atıştırmalık yiyecekler, endüstriyel ekmekler ve hamur işleri, paketlenmiş tatlılar ve şekerlemeler, şekerle tatlandırılmış asitli içecekler, hazır makarna, erişte ve çorbalar, hazır yemekler ve dondurulmuş akşam yemekleri ve salam, sosis gibi işlenmiş etler gibi işlenmiş gıdalardan kaçınmak gerektiğini vurguladı.
Akdeniz diyetine uygun menüleri tavsiye eden Diyetisyen Gündüz, “Haftada 2 gün balık tüketin, mevsimine uygun ve çeşitli sebze/ meyvelerin yer aldığı, zeytinyağı, avokado, kuruyemişler ve kurubaklagiller ve tam tahıllar içeren işlenmemiş veya minimum işlenmiş gıdalar tüketin. Market alışverişlerinizde hazır paketli gıdalar yerine, taze ürünleri daha çok satın almaya özen gösterin, yemeklerinizi hazırlarken çeşniler yerine doğal baharatları kullanın. Unutmayın ki, soframızdaki besinler sadece beden sağlığımızı değil, beyin sağlığımızı da etkiliyor. İşlenmiş gıdaların tüketimini azaltarak, doğala ve mevsimine uygun olana yönelerek sağlıklı beyinler için adım atabiliriz” diye konuştu.