Dr. Mehmet Aziz Çelik açıklamasında,” Uzun zamandır yazmadığım için Deprem ve Adıyaman Gündemine dair heybemiz biraz dolu. Depremden sonra nerdeyse 7 ay bitmek üzere. Kentimiz olmasa da insanımız biraz olsun duruma alıştı gibi. Mezarlıktaki akıl almaz feryatlar bir nebze dinmiş, halk psikolojik, fizyolojik ( en çok ortopedik) tedavi ve en çok da ağır hasarlıdan orta hasarlıya; orta hasarlıdan az hasarlıya! Çevrilmiş konut ve müstakil evlerinin onarım derdine düşmüş. Gıda yardımları ve öğün yemek hizmeti durdurulmuş, içme suyu durumu yılan hikâyesine dönmüş ilimizde, kolilerde içme suyu hizmeti akmasa da damlar vaziyette devam etmekte. Çalışmalar son bir iki haftadır hummalı.(Yeni Valimizin gelişi ile) Ana arterdeki binaların çoğu yıkıldı, birçoğu da yıkılmayı bekliyor. Enkazların bir kısmı yerinde duruyor, demirleri alınmış fakat belli ki önümüzdeki kış da yıkımlar devam edecek.

Bütün bunların yanında gelelim halkın konaklama durumuna. Halkımızda çadırlar için yaşanan rekabet ve yarış konteynerler için de devam etmekte. Şunu belirtmek isterim ki konteynerlere geçiş süreci, çadırlarınkine oranla daha hızlı ve sancısız oldu. Buna rağmen eylül veya ekimde konutların teslim edileceği söylenirken hala konteynerlere geçiş sürecinin yaşanması da oldukça düşündürücü. Vartana köyü yakınında Prefabrik evler yapıldı, halk yerleştirildi. Yerleşik konutlar şehrin belli kısımlarında 24 saat aralıksız( Günde 3 farklı vardiya) devam etmekte. Bu konuda iğne çuvaldız metaforundan yola çıkarak; Bize deprem ertesinden itibaren verilen çadırlara ne oldu veya ne olacak? Ben şimdiden söyleyeyim, insaniyetlik namına götürüp teslim edelim AFAD, BELEDİYE, ÖZEL İDARE vs. Yazıktır, milli servet, inşallah olmaz ama bir daha ilimizde veya başka bir yerde yaşanmayacağı ne malum. Kalsın devletimizin depolarında. Herhangi bir afette elimiz ayağımıza dolaşmasın, kavga etmeyelim, en dahası feryat etmeyelim. Odunluğumuzda saklamaktan, içine malzeme doluşturmaktan, seyyar odunluk yapmaktan, kesip araçlarımıza kılıf yapmaktan, başkalarına satmaktan, içinde hayvan beslemekten, depo gibi kullanmaktan bin kere iyidir. Bu arada yeri gelmişken belediye ve kolluk güçlerimize açık çağrımdır. Sokak aralarındaki şu çadırları ALLAH aşkına kaldıralım artık. Yeter, illallah ettik artık. Araç geçişinin zorluğunun yanı sıra görüntü kirliliği ve fakir edebiyatı da bitsin artık. Konteynerler için de aynı durum geçerli. Devletimiz tutanak altında teslim edip, tutanakla alsın. Bilhassa köy ve kırsal kesimlerdeki konteynerler için bu söylemim. Satılmasın, bağ, bahçede depo veya malzeme odası olmasın. Bilhassa ve açık tabirle tanınan kişilerin köy, bağ, bahçe evinde bir tane dahi görülürse kıyamet kopar, şimdiden uyaralım. Bey’tül maldır. Herkesin parasıyla alınan maldır. Kimsenin tekelinde, özelinde değil. Biraz kendimize gelelim yahu.

Yerleşme konusunu bitirmeden, canımızı sıkan, çokça tepki alan bir başka konu da KİRA fiyatları. Arkadaş biz nasıl bu hale geldik, nasıl bu kadar birbirimizden nefret eder olduk. Bu ne acımasızlık, ne halden anlamazlık. 1+1 kira fiyatları 7 binden aşağı değil. 16 binleri gören kira fiyatları. Yahu burası ADIYAMAN. Ne 7’si ne 16’sı. Şunu bilin herkes sizi ALLAH’a havale ediyor. Biz de tabii. İnşallah hukuken de cezanızı bulursunuz. Tabii bir de evlerini kiraya verip KONTEYNER’ lerde oturan şahsiyetsiz, kişiliksiz insanlar. Sizin için de aynı dua ve temennilerimiz var.

ADIYAMAN’DA DEPREM VE SİYASET

Depremden sonra siyasi olarak, ülkemizde ve pek tabii ilimizde de iyi ayaklı bir seçim yaşandı ve benim de aday adayı olarak yer aldığım bir genel seçim bir de Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşandı. İki seçimde de ilimiz için değişen bir durum olmadı, mevcut Cumhurbaşkanımız ve İktidar (tüm vekiller değişti) devam etti. Hayırlı olsun. Akabinde deprem sonrasındaki performansları, davranış ve tutumlarından ötürü beklenildiği üzere bazı kurum amir ve müdürlerinin görev yerleri değişti, yenileri geldi. Başarı ve muvaffakiyetler diliyoruz. Sonra ilimize,  Ağrı Valisi olarak görev yapan sayın,  Dr. Osman VAROL asaleten Vali olarak atandı. Atamasından sonra ilimize gün aşırı BAKAN ve bakanlık yetkilileri gelmekte olup, YAMAN şehrimizi yeniden inşa etmek adına gerekli tüm çalışmaları yapma gayreti içeresinde olduklarını görmekteyiz. İnşallah en kısa sürede bu gayretin neticesinde güzel şeyler görürüz. Adıyamanlılar olarak bu memlekette taş üstüne taş koyanları unutmadığımızı, ömür billah duacı olduğumuzun bilinmesini isteriz. Ayrıca ilimizde yıllardır muhacir olarak ikamet Yakın olarak çalıştığımız, her an ilimiz için ter döken, koşuşturan, çaba gösteren Sayın Valimiz başta olmak üzere herkes başımızın tacıdır, bütün il olarak duacınız. Varol’un.

Bunun yanı sıra Cumhur İttifakı partilerinin İl başkanları ve yönetimleri değişti ve değişecek. Seçim sebebiyle Ak Parti İl Başkanlığı’na vekâleten bakan Emrah Erkan Bulucu, asaleten atandı ve iki hafta önce yönetim listesini sundu ve yönetimini kurdu. Kendisi ve yönetimine başarılar diliyoruz. Geçen hafta da Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı olarak, daha önce ilimizde Ülkü Ocakları Başkanı olarak görev yapmış, hemşehrimiz Ali ÖNAT atandı. Adıyaman’a değişik bir siyasi atmosfer getireceği kesin. Kendisine siyasi hayatında başarılar diliyoruz. Siyaset bölümümüze son vermeden önce bir iki kelam da BELEDİYE’ mize. Birkaç ivedi gözle görülür sıkıntı hasıl. Dile getirmek isteriz.

1-İlk iş emniyetimizle beraber şehir içi tıkış tıkış olan trafiği düzenlemek. (Bu arada ilimize yeni atan Emniyet Müdürümüz Sayın, Cihat DAĞDEVİREN’ e yeni görevinde başarılar diliyoruz, şehrimize hoş geldiniz.) Her enkaz park yeri olarak kullanılmakta ve sıkıntı yaşanmaktadır. Gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

2- Sayın Valimizin açıklamaları neticesinde ilimizde çadırda yaşayan kimse kalmamışken şehrin hemen her mahallesinde kurulmuş olan çadırları ivedi şekilde kaldırtmanız.

3-Sosyal medyada her gün gördüğümüz içme suyu sıkıntısı ( Alitaşı, Altınşehir) konusunu artık tüm il olarak anlamamız gerektiği.

4- Şehir içi, bilhassa mahallelerde yıkım sonrası oluşan enkaz artıkları sokaklara taşmakta. Çöplerin yanı sıra oluşan kötü koku için de önlem alınmalı ve çöp konteynerleri ilaçlanıp, yıkanmalı. ( Sıcaklık değerli mevsim üstü seyrettiği için koku hızla ve etkili yayılmakta.)

5- Şehir içi mahalle ve bazı ana arter yolların inanılmaz şekilde deforme olduğu, araçların inanılmaz zarar gördüğü ( Bilhassa olağanüstü sayıda lastik patlakları) söylenmekte. Mevcut durum göz önünde bulundurulduğunda yolların yenilenmesinden ziyade küçük bakım onarım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi durumunda halk size minnettar olacaktır. Sayın Başkanımıza depremde kaybettiği yakınları için başsağlığı diler, sonraki çalışmalarında başarılar dileriz.

Bu yazımızda Sayın Vekillerimize değinmememizin sebebi henüz yeni olmaları ve halktan tam olarak herhangi bir değerlendirme alamamış olmamız.

ADIYAMAN’DA DEPREM VE EKONOMİ

İlimize deprem sonrası aşırı derecede temel ve ihtiyaç malzemesi gönderildiğini önceki yazılarımızda yer vermiştik. Bu yardımların kesileceğini ve sonrasını merak ettiğimizi ifade etmiştik. Tam da o dönemde olduğumuzu beyan edelim. Durumlar yavaş yavaş belirginleşmeye başladı. Belediye su faturaları borçlarını sildi, elektrik faturalarımız taksitlendirildi. Elektrik faturaları belli meblağların altında alınmaz oldu. Ülke geneli getirilen 2. MTV vergilerinden ilimiz araçları muaf tutuldu. Emekli, asgari ve memur maaşlarına ülke genelinde zam yapıldı.  Teşekkür ederiz. Ancak küçük, orta ve büyük işletme ve esnaflarımızın ertelenen vergileri Eylül ayında masamızda. Vatandaşın ertelenen kredileri, kredi kartları, vergileri Eylül ayından itibaren faizsiz şekilde tahsil edilecek. Ekmek 2 buçuk liradan 7 liraya çıktı. Kira 2.000 liralardan 18 binlere çıktı. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda. Küçük yerel Esnaflar için ivedi şekilde çarşılar kuruldu, işlerlik kazandırılmaya çalışıldı. Ancak hedefler tam olarak tutturulmuş değil. Yerel halka TYP kapsamında istihdam sağlanmaya çalışıldı. Her haneye destek sağlanmaya çalışıldı. Tüm yetkililere teşekkür ederiz. ( TYP kapsamında bazı aksaklıklar yaşanmakta. Gerekirse yetkililere izah edebiliriz.)

İktidarımızın Orta ölçekli esnaflara, bankalar kanalıyla %0 faiz kapsamında iş kurma kredisi kullandırması, bazı vergilerden muaf, kredi ödemelerinin yılsonuna kadar erteletmesi veyahut yapılandırılması esnafı bir nebze rahatlatmış olacaktır.

Büyük ölçekli sanayi işletmelerinin bir an önce faaliyete geçirilmesi, deprem sonrası ilimizden göç eden nitelikli kalifiye elemanların tekrar ilimize kazandırılması gerekmektedir. Mülki idari amirlerin ve kolluk kuvvetlerinin öncülüğünde yerelde sosyal, ekonomik anlamda fahiş fiyat artışı yapan kişi ve işletmelerin kontrolü ve haklarında hukuki yaptırımlarda bulunmaları elzemdir.

Elhasıl,

Deprem sonrası ilimizde çalışmalar devam etmekte olup, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Ata, anne, baba, eş, çocuk, akraba, dost ve arkadaş olmak üzere birçok can ve ciğerimizi; birçok an ve anımızın geçtiği ata, baba ocaklarımızı geride bırakıp, yeni bir hayat kurma çabası içerisindeyiz. Bu dönemlerden geçerken sıkça duygu-durum değişikliği geçiriyoruz. Bütün bu yaşananların yanında temennimiz o dur ki yaralı ve gönlü- ruhu kırgın vatandaşlarımızın herhangi bir sıkıntı ve sorun yaşamaması. Bunun için başta devlet yetkililerimiz olmak üzere, ilimizde daha az acı yaşamış bir avuç biz yerel halkın, hem ilimize hizmet eden Mülki idari, kurum ve kuruluş amirlerinin, STK yöneticilerinin vatandaşımıza iş ve işlemlerinde bilhassa bu dönemlerinde sadaka-i cari hükmünde olan tebessüm etmeleri, yardımcı olmalarıdır.

İlimizin hal ve ahvali bu durumdadır.

Peki, yazımızın sonuna gelmişken değinmeyi unuttuğumuz bazı hususlar olabilir, ileriki yazılarımızda bu hususlara da değiniriz inşallah.

Hususan; kırdığımız ve üzdüğümüz kimse varsa, sürçü lisan ettiysek af fola. Gönülleriniz şen, kalbiniz huzur, haneleriniz bereketli ola. Gayret ve tevekkül bizdendir, takdir Allah’ındır.

Selametle…” şeklinde açıklamada bulundu.